İş Bankası Yayınları ne iyi yapmış da Kumpanya'yı böyle bir kapakla basmış. Hatırlayanlar olacaktır. Eskiden böyle pembe beyaz kalın karton kapaklı yevmiye defterleri olurdu, bakkallar veresiye hesabı tutarlardı genellikle. Üstüne de, dönemin zerafetini yansıtan danseden bir çift. Boyut da eski Sait Faik kitaplarının aynısı.
Kitap zaten zahiren çağırıyor, iş bilen bibliyofili.
Yeniyetmeyken okudum, gençken okudum, on yıl önce yine okudum, elli biterken yine okuyorum. Her seferinde Babacığım anılarını anlatıyormuş gibi oluyorum. Karakterler, mekanlar gözümde canlanıyor. Ha ! ne var böyle anlatılan derseniz : öyle dişe dokunur fazla bir şey yok. Ama Bay Abasıyanık nasıl bir sihir yapıyorsa kelimelerin arkasında hayat buluyorsunuz. Belki de ondan böyle eskimemeleri.
Kumpanya ve Kriz beklenen frekansta, Gota Cambazhanesi ise (bunlar kitabımızdaki öykülerin isimleridir) fazlaca otobiyografik ögeler taşıdığından, önceki iki öyküden farklı seyrediyor. Yine de her halukarda bir iki saatte biter ve sizi alır götürür Eski Türkiye'ye.
Yeni Türkiye'den (fakir gibi) hazzetmeyen okura önerilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder