Hayır efendim bir oksimoron falan yok.
Sayın Gökdoğan, Cumhuriyet öncesi değil, Osmanlı öncesi de değil, taa Göktürklerden başlayarak, Türklerin bilime katkılarını 126 sayfalık bir novella tadındaki kitabımızda bize güzel güzel anlatıyor.
Önyargılarımız ne buyurur : "bizden adam olmaz". Yanlış değil yalan (Bkz.Prof.Aziz Sancar). Uygun şartlarda (ve dahi kimi zaman uygun olmayan şartlarda dahi) Türklerin bilime çeşitli katkıları olmuş.
Uygurların Çinlilerden çok önce hareketli harf tekniği ile basım tekniğini kullandıklarını (evet efendim matbaayı Çinliler 9.Yüzyılda, Gutenberg'den çook önceleri kullanmışlardır), Japonya'nın haritalarda ilk defa Türkler tarafından resimlendiğini, çok önemli addedilen astronom (hakikaten de öyledir) Tycho Brahe'nin rasat aletlerinin aynı dönemde daha büyüklerinin Tophane'deki rasathanede Takiyüddin tarafından kullanıldığını ve buna benzer birçok bilgiyi edinmek; kitabımıza şöyle bir göz gezdirmekle mümkün.
Bu hap gibi kitap; aynı zamanda bilim ekseninde Türklerin hızlı bir tarihini de şıpınişi veriyor. Göktürklerden başlayarak Cumhuriyet dönemine kadar, bilimin izlediği yolu ve önemli kişilikleri Hârezmi'den Katip Çelebi'ye kadar görüp bilgileniyoruz.
Nedir : hızlı bir tarih okuması yapmak için de okunur, neslimizin bilimle rabıtasını idrak için de okunur. Yavan, kuru bir üslubu olmadığı için, akademik bir dille yazılmadığı, dipnotu olmadığı için de kolay okunur. Fikir sahibi olmak için de okunur. Her türlü okunur yani.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder