20 Ocak 2016 Çarşamba

"The Hateful Eight" Beklenen Frekans.

   İlk sahnesinden itibaren Tarantillo'nun çektiği apaşikar olan filmdir. Neden ?
   Şöyle açıklayayım efem :
   İlk görüntülerin ardından zuhur eden yazıların puntoları, küçükken izlediğimiz pazar kovboy filmlerindekinin aynısıdır.
   Ultra panavizyon 70'le çekilmiştir. (şöyle de açayım konuyu : bir akşamcı için bluray votka ise, 70mm çifte damıtılmış alâ rakıdır)
   Enyomorikone'nin müziği (tam da olması gerektiği gibi) kovboy filmlerine bir saygı duruşudur.
   Açılış sekansı çok karakteristiktir.
   Neyse : bir fırtınada yolu bir handa kesişen sekiz (?) kişinin hikayesidir anlatılan.
   Öyle böyle değil adamakıllı uzun (187 dk.). Filmin tamamına yakın kısmı tek bir kapalı mekanda geçiyor. Asla canım sıkılmadan, çoğunlukla yüzümde aptal bir sırıtmayla sonuna kadar izledim.
   Bilindik Tarantillo klasiği. Aniden ölüveren kilit isimler, Semyılceksın'ın o çok karakteristik yürüyüşü (adamın beden diline hastayım), bu kez birazcık Agatakıristi romanlarını andıran zehirli gizemler, şükela bir ışık ve renk yönetimi, süpersonik kostümler (Bay Ceksın'ın kostümünün renkleri ve Kurtrasıl'ın şapkası favorimdir) ilk yarıdan sonra (öyle böyle değil ama iyice) kanlı sahneler (adeta fışkırıyor), arada verilen subliminal meşazlar (ırkçılık vs.), iyi müzik, iyi oyunculuklar (hepsi döktürmüş de Cenifırceysınlii'ye şapka çıkarıyorum) ve elbette ki muhteşem geyikler (ama nasıl geyik (muhteşem boynuzlar (linkın'ın mektubu neydi azizim))). 
   Oskar kategorisinde dandik dundik adaylıkları hiç umurumda olmadan kendi oskarlarımı sakınmadan verdim "Nefretlik Sekizli"ye.
   Yalnız (bu satır biraz bozuntu içerir) Çeningtatum'un ölüm sahnesine bir beş dakika gülmüşümdür (bir gıcık yakışıklılık kültü bu kadar mı iyi çökertilir). 
   Başkalarını bilmem Tarantillo filmlerini seviyorsanız bunu iyice seveceksiniz, yok size itici geliyorsa aman bulaşmayın. Fena halde kendine özgü filmdir çünkü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder