26 Kasım 2014 Çarşamba

"Interstellar" Nolan'dan İnce Kılçık.

   Pek merak etmeme rağmen ancak dün izledim.
   Genel izlenimi merak ediyordum da ondan. 
   Fakir; genelde genel izlenimin dışında çıkarımlar yapmayı sevdiğinden (yahut serde snopluk olabileceğinden (ki en hazzetmediğim haslettir)) herkesin gördüklerinden farklı şeyler idrak etmeyi tercih eder.
   Nolan'ın üslubu malum. Adam; çizgiroman karakterini dahi sahici bir çerçeveye oturtmayı başarabiliyor (Bkz.Batman serileri). Adam; rüyaların dünyasında yaşananlarla ilgili farklı çıkarımların olabileceği konusunda kemikli kılçıklar atabiliyor (Bkz.Inception). Adam, sinemaya farklı bir dil, görülmemiş bir kurgu getirebiliyor (Bkz.Memento).
   Bu film, diğerlerinden daha farklı bir kulvarda.
   Üç saatlik kordelada pek fazla bir görsel efekt yoktur. Bilimkurgunun tam göbeğinde durmasına rağmen böyle ucuzluklar peşinde olmaması, ziyadesiyle takdire şayandır. Yalnız son bir saate kadar robot olarak gösterdikleri yanyana  durmuş üç çubuğa bir türlü alışamadım (ama son bir saate kadar). Asla ucuz bir bilimkurgu (holivut işi bilimkurgu) usulü çerçeve kullanılmamıştır (Bkz. Guardians of Galaxy). Sadece karadelik ve wormhole görüntüleri ile ses efektleri bile holivut bilimkurgularını ıslak meşe odunuyla döver kesafettedir. 
    Metyuvmekkanigi, herşeyin farkında ama bir şey yapamayan, kızına aşık pilot babayı güzel oynamış. Enhetevey'in pek bir numarasını göremedim. Maykılkeyn, Canlitgov, Metdeymın, Kesieflekt her zamanki gibi. Müzik ve ses efekti kullanımı çok ekonomik ve çok akıllıca. Bir kere daha yazıyorum : karadelik ve wormhole görüntüleri için dahi IMAX'de izlenmesini öneririm. Asimov, Hawking okumuş adamı uçurur.
   Başlangıç ve gelişme bölümlerinde beklenen frekans gerçekleşmiş, izleyici sona dair yorumları zihninde şekillendirmeye başlamıştır. Ancak son yarım saatte Nolan biraderler, yarattıkları imgelemin izleyiciyi şallak mallak etmesini sağlamaktadır. Nedir : dün gece izlediğim film hakkında ancak bir gece uyuyup zihnimin yatışmasını bekledikten sonra bir şeyler yazabiliyorum. Çıkarımlara gelecek olursak :
   GİRİŞ VE GELİŞME :
  • Gelecekte bir şeyler olacak, pek iyi şeyler olmayacak, olacakların sorumlusu bizler olacağız.
  • Ordular, sınırlar kalmayacak ama bu zaruretten olacak.
  • İşte bu ahval ve şerait içinde dahi insan ırkını kurtaranlar Amerikalılar olacak.
  • Evrende yalnızız.
  • Bildiğimiz boyutların ötesinde boyutlar var. Bunlardan biri de sevgi boyutu. (bu iyice feysbuk özdeyişine bağladı)
  • Teknoloji ve yapay zeka o kadar da kötü değil.
  • Poltergeist bilimsel bir şey.
  • Yaşayakalma içgüdüsü bazen tüm insan ırkının kurtuluşuna mani olsa da, insanoğlu bu konuda ölümcül yalanlar söyleyebiliyor (Bkz.filmdeki Dr.Mann).
  • Maykılkeyn'in 24 yıl yaşlanma efekti olarak bir tek tekerlekli sandalye kullanılabilir. (aynen öyle olmuş)
  • Kimi zaman kitleleri uyutmak adına bilimsel uyutucu yalanlar söylenebilir, mübahtır.
SONUÇ :
  • Mal da yalan, mülk de yalan.
  • Kader, Gelecek, Tanrı; bunlar hep bizim şekillendirdiğimiz kavramlar.
  • Her şeyin bir nedeni var.
  • Büyük bir çölün ortasında küçücük kum taneleriyiz ve bunların her biri olması gereken yerde.
  • Bir babanın kızına duyduğu sevgi, insanlığı kurtarabilir.
   Kuantum mekaniği ve uzay zaman tekilliği ilginizi çekmiyorsa, bilimkurguya aşina değilseniz, mütedeyyin bir kişiyseniz; bu bombastik filmi izlemek sizi bayar. İlk iki saatten sonra gözkapaklarınıza yenik düşebilirsiniz. Ancak bu özelliklerden birini dahi taşıyorsanız, beyninize kıvılcımlar çıkartacak bu geleceğin klasiğini kaçırmayın derim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder