İnglınd'ın alt gelir grubundaki Arbor ve Svifti okuldan uzaklaştırılınca hurda toplamaya başlarlar. Olaylar gelişir.
Karşımızda holivut usulü değil inglınd usulü bir film var. İnglınd derken Gayriçi'den ziyade Kenlooç İnglındı. Sert, gerçek, acıtan cinsten.
Başrollerimizde iki çocuğun olması filmimizi asla çocuk filmleri kategorisine sokmamakta bilâkis çocukların izlememesi bile önerilmektedir. Bazı yerlerde NBC filmlerini (hadi ilk dönem filmlerini diyelim de karnımız ağrımasın) anımsatan uzuun uzun hareketsiz çekimler vardır. Ancak nedendir bilmem bu sahneleri çok sevdim. Özellikle teknoloji/doğa karşıtlığı; şükela yansıtılmış. Filmin bir çok sahnesinde bu karşıtlık karşımıza çıkıyor. Termik santralin etrafında otlayan atlarda, yüksek gerilim hatlarının ardında batan güneşte, Arbor'un (günlük 20 paunda kiraladığı) at arabasının otomobiller arasındaki biçareliğinde, evlere şenlik at arabası yarışlarında.
Oyuncuları daha önce görmemiş olmama karşın (bilhassa iki başrol (hele Arbor kopili)) pek başarılılar. Müzik, kurgu, kostümler ve senaryo da öyle. Bazı jüriler de aynı şekilde düşünüyor olsa gerek onbir ödülü var. Ödüller mühim değil, uyandırdığı duygular önemli. Bu film de birtakım duygular uyandırıyor. Oturayım, keyfedeyim, kafa dağıtayım tarzı bir film değil. Arkadaş grubuyla falan izlenmez. Laphroaig yahut Ardbeg gibi arkadaşlarla daha iyi gider.
Sinefilin kaçırmaması iyi olur.
Başrollerimizde iki çocuğun olması filmimizi asla çocuk filmleri kategorisine sokmamakta bilâkis çocukların izlememesi bile önerilmektedir. Bazı yerlerde NBC filmlerini (hadi ilk dönem filmlerini diyelim de karnımız ağrımasın) anımsatan uzuun uzun hareketsiz çekimler vardır. Ancak nedendir bilmem bu sahneleri çok sevdim. Özellikle teknoloji/doğa karşıtlığı; şükela yansıtılmış. Filmin bir çok sahnesinde bu karşıtlık karşımıza çıkıyor. Termik santralin etrafında otlayan atlarda, yüksek gerilim hatlarının ardında batan güneşte, Arbor'un (günlük 20 paunda kiraladığı) at arabasının otomobiller arasındaki biçareliğinde, evlere şenlik at arabası yarışlarında.
Oyuncuları daha önce görmemiş olmama karşın (bilhassa iki başrol (hele Arbor kopili)) pek başarılılar. Müzik, kurgu, kostümler ve senaryo da öyle. Bazı jüriler de aynı şekilde düşünüyor olsa gerek onbir ödülü var. Ödüller mühim değil, uyandırdığı duygular önemli. Bu film de birtakım duygular uyandırıyor. Oturayım, keyfedeyim, kafa dağıtayım tarzı bir film değil. Arkadaş grubuyla falan izlenmez. Laphroaig yahut Ardbeg gibi arkadaşlarla daha iyi gider.
Sinefilin kaçırmaması iyi olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder