Önce adetimiz olmadığı üzre yayınevi hakkında bir iki kelam edelim.
İlk kez sayfa6'dan kitap alıyorum. Kapak özenli, cilt iyi, Karton kapağın arkasını oranj yapıp silik bir sayfaaltı logosu basmak akıllıca (arızalı bibliyofiller haricinde kimse anlamaz), çeviri özenli. Sonra baktım İnkilap'ın alt markası "Hımm dedim iyiymiş."
Devıncons, kız arkadaşından ayrılınca üniversiteye bir yıl ara vererek bir lunaparkta bir yıl geçirir. Konumuz budur. King müptelaları bilir de bilmeyenler için söyleyeyim bari. 291 sayfalık novellamız sular seller gibi akmakta, Bandırma-Ankara arası otobüs yolculuğunda başlandığında, AŞTİ'de bitmektedir. Bay King, doğaüstü olayları serpiştirmediği romanlarında kullandığı ne kadar klişe varsa bolca kullanmakta, lakin bu handikap bile kâriyi bıktırmamaktadır.
Koca ! novellada hepi topu bir tanecik hayalet vardır (o da esas oğlanımız tarafından bir türlü görülememektedir). Stivın amca, kitabında gerilim değil neredeyse polisiye denemiştir. Zira son sayfalara gelinceye kadar zihnimize takılmış kıymık çıkarılmamakta, akıp giden olayların arasında habire merak edilmektedir. Üstad, mutat (mutad biliyordum yanlışmış) üzre şükela karakter tasvirleri yapmakta, dönemin ayrıntılarını capcanlı vermekte, holivut filmlerine yakışacak kleler attırmakta, eğlence parkı jargonunu hoyratça kullanmakta (ki çevirmen Seda Çıngay Hanımefendiye teşekkürler sarkıtmak boynumuzun borcudur) ve yevmiyenin hakkını vermektedir. Ha kitap bitince aklınızda ne kalmaktadır ? Pek bir şey değil. Yalnız bir iki satırı çizmişim. Yazayım da aklımda kalmasın.
"Başımızdakilerin sıradan insanların yaptığı bir sürü güzel şeyi yasadışı ilan etmek gibi bir huyları var. Sebebini bilmiyorum, tek bildiğim bunun gerçek olduğu."
"- İnsanların neden din aracılığıyla birbirlerini incittiklerini anlayamıyorum. Dinin insanlara huzur vermesi gerekir." (bu güzel işte)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder