Kafamı ciddi ciddi karıştıran filmdir.
Konuyu, afişi, fragmanı şöyle bir inceleyince aklıma gelen düşünce şudur : "Vampirli, kurtadamlı, cadılı, uzaylı ergengençlik filmlerimiz var, niye zombilimiz yok ? (Bizde niye yok diyor ! (Sayın Bahçeli'ye selam olsun))".
Ergengenç filmi olarak yaklaşacak olursanız tüm klişeleri karşılamaktadır. Tanınmamış başroller, yardımcı rollerde çok sağlam oyuncu (Bkz.John Malkovich), mantık barındırmayan senaryo, ıslak öpücükler, üstü kapalı geçen cinsellik, özenli CGI çalışması, hepsi bir tamam vardır.
Lakin; yönetmenimizin çok ince gördüğü bazı detaylar vardır ki, filmimizi standartergengenç kategorisinden ayırmaktadır.
Misal : filmimizin başında esas zombimizin iç konuşmasıyla şöyle bir monologu var "-Eskiden çok daha iyiydi herhalde, herkesin kendini ifade edebildiği, duygularını aktardığı, ve arkadaşlıklarımızın tadını çıkarabildiğimiz zamanlar.....". Bu monolog uzarken mekanın zombisiz haline bir hareketli fleşbek yapıyor ve insanları gözlüyoruz. Bir de bakıyoruz ki : insanların tümü (sabi sübyan dahil) cep telefonundan mesajlaşıyor. Belki kimsenin dikkatini çekmemiştir ama fakiri yarmıştır bu satirik tespit.
Misal : romeo ve juliet'e (balkon sahnesine) bariz göndermeler vardır. (R. ve Julie de cabası)
Misal : mizah çok dozunda kullanılmıştır (bir "Shaun of the Death" değildir ama idare ederdir)
Misal : müzikler gayet güzeldir. (Pretty Woman da beni benden almıştır)
Misal : konteynerde hurda biriktiren Wall-E'ye de inceden gönderme vardır.
Misal : esas zombimizin Kim Kardasian'a attığı nazarlar.
Bu misaller uzar gider. Neticede verilen mesaj (iflah olmaz kötümser olduğum halde içimde ebleh bir iyimserlik de kalmış olacak ki) "Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey" dir. Mesaj güzel, özellikle esas zombi çocuğumuz pek şeker (iç diyalogları çok sevdim), 98 dakika sıkıntısızca akıp gidiyor.
Ne diyeyim : gençergenli zombi filmi severler izlesin, vasataltı sinefil izlemesin, dikkatli sinefil dikkatli izlesin....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder