"İspanyol bir film ekibi, çekecekleri filmin ucuza malolması için Bolivya'ya giderler. Uluslararası şirketler suyun özelleştirilmesini almıştır. Halk muzdariptir. Olaylar gelişir." konumuz budur.
Son dönemde izlemelere doyamadığımız Luistosar ve "al evde besle" bakışlarına sahip bir Gaelgarsiyabernal başlıca rollerdedir. Kosta'nın (tosar) başlarda fulkapitalist bir androitken sonlara doğru sevgi kelebeğine dönüşmesi pek inandırıcı olmamakla birlikte oyunculuklar (özellikle Juan Carlos Aduviri (veya Daniel) oyuncu olmamasına rağmen (belki kendini oynamanın verdiği rahatlıkla) rolü yaşamaktadır) göz doldurucudur.
Öykümüzün iki kanallı ilerlemesi beyinde kıvılcımlara neden olmaktadır. Nedir : sömürgecilerin yerli halka yaptıkları, aradan yüzyıllar geçse dahi değişmemektedir.
Yapılanlar kâh küçük çanların içine altın doldurmakla, kâh yüzyıllar sonra da açtıkları artezyen kuyularından dahi su parası almaya kadar ilerlemektedir.
Film çekiminde; annelerin bebeklerini boğduğu sahnenin kameraya alındığı anda, yerel figüranların bunun (değil gerçekleştirilmesini) düşünmesinin bile korkunç olduğunu, bu sahneyi çekemeyeceklerini belirtmeleri üzerine yönetmenin çaresizliği (ve aslında olayın dehşeti) izlemeye değerdir.
Film ekibinin başlarda, yerel halkın yaşadığı güçlüklere karşı olan duyarlılığının zaman geçtikçe nasıl da dışsallaştırılıp kargaşa artınca kirişi kırma aşamalarına geldiğini izlemek de ayrı bir derstir. (tatlısu duyarlılığı)...
Hâsılı kelâm : filmimiz izlendikçe çıkarılacak derslerle dolu, izlemesi de keyifli, izlenesi bir kordeladır... Yakın durun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder