28 Şubat 2013 Perşembe

"Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar" Kule Tutkunlarına....

   Bir yazıyı beyhude yere yazmaya çalışmak ne zordur.



   Çünkü biliyorum ki Stephen King'in Kule serisini ya seversiniz ya sevmezsiniz. 


"The Gunslinger"a başlayıp "amaaan bu da ne be !" diyenlerdenseniz zaten sonrasını da merak etmeyecek ve "kule sevmeyen" bir kâri olacaksınız. Yok diğer tayfadansanız, zaten kitabı almış, yutmuş, muhtemelen zihninizde bile canlandırmışsınızdır bile. Olsun ! Ben yine de yazacağım.
   Serinin dörtbuçukuncu kitabıdır. Romanımızın içinde başlayan bir hikaye, diğerini doğurmakta, ikinci hikayeye odaklanırken birinciyi, birinci hikayeye odaklanırken asıl romanı (kesafetinden dolayı (327 sayfa) novella demek daha doğru olacaktır) unutuyoruz. İlginç bir deneyim oldu.
  Ancak uyarmakta fayda görüyorum ki : Kule serisindeki diğer kitaplardaki enerji, yaratıcılık ve hayalgücü bu kitapta pek bulunmuyor. Hüzünlenerek belirtiyorum ki : "kuzey pozitronik", "teşekkürler derim sai", "yeryüzündeki günleriniz uzun olsun" gibi "Kule"yi çağrıştıran ifadeler olmasa biraz yavan gelebilirdi. 
   Fakir; kule serisini üç kez okuduğundan, Roland, Edi,Ceyk, Suzenna ve tabiy ki Oy ka-tet'i biraraya gelince, henüz okumadığı satırlar bünyede kılçık etkisi yaratır ve o satırlar okunduktan sonra rahat bir uyku çekilir. Kaldı ki işbilir yazarımız Bay King, bu pilavın daha çok su kaldıracağından emindir. Bir trafik kazasına daha maruz kalmazsa (ışınlar korusun !) kalan ahir ömründe buna benzer daha pek çok "buçuk" romancıklar yazacağını kuvvetle umuyorum. 

  Eğer Kule serisine aşina değilseniz hiç yaklaşmamanızda fayda vardır.
  Eğer Kule müptelası iseniz zaten alıp okuyacaksınız.    

SON NOT : 1987 yılında "Silahşor"u okuduğumda, silahşoru zihnimde hep Klint İistvuud olarak canlandırmıştım. Sonraki kitapları okuyunca, kafamda canlandırdığım filmde Roland olarak Klint Amca (Dede mi demeliyim ?) iyice pekişti. Aradan geçti yirmibeş sene. Klint Amca oldu Klint Dede. Sonra bir baktım filme çekiliyormuş, başrolde de Havier Bardem varmış. Şaka gibi... Neyse sonra iptal edilmiş. Bence Roland karakteri Klint İiistvuud için yazılmıştır. O da yaşlandığından tek çare en son teknoloji ile bir animasyon yapmaktır. (diye düşünüyorum.)
EN SON NOT : Bu arada kitabımızın çevirmeni pek kıymetli Sayın Canan Kim'e de selam sarkıtmak boynumuzun borcudur. Kendisi yine şükela bir çeviri ile aklımızı başımızdan almıştır. "roda", "alizarin" gibi unutulmaya meyyal kelimecikleri tam da yerinde kullanarak, dilimize emekleri geçmiştir. Sağolsun, varolsun, uzun günleri, hoş geceleri olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder