Romanımıza başlamadan önce muharririni bir incelemek gerektir.
JKT (John Kennedy Toole), niyorliyıns doğumlu zaten. Lehçeye, atmosfere, o tembel iklime ve insanlara olan etkisine aşina. Üniversitedeki hocalarından biri ve kendi hayatından alıntılar yaparak bir roman yazıyor. Bunu çeşitli yayımcılara gönderse de reddediliyor. Anacığının evine dönüyor. Depresyondan muzdarip. Ülkeyi dolaşmak için arabasına atlıyor. Bahçe hortumunu aracının egzosuna bağlayıp içeride oturarak hayatına son veriyor. Henüz 32 yaşında. Anacığı (onların hakkı ödenmez!) bu taslağı alıp başka yayıncılara gösteriyor. Biri basmaya karar veriyor. Ölümünden 11 yıl sonra basılan romanı pek beğeniliyor. Ve hatta 1981'de Pulitzer Roman Ödülünü alıyor.
Romanımızın çok kayda değer bir ekseni yok. Aslında temelde Ignatius Reilly denen bir başkarakterin etrafında dönenler anlatılıyor. Ignatius; obez, bencil, toplum düşmanı, tembel, anacığını acımaksızın sömüren, kendi doğrularından başkasına inanmayan itici bir protagonist. Ancak kendine ait garip bir albenisi olduğu da kesin. Dinbilim ve geometri bilmeyen insanları; bir şekilde ıslah etmeye yemin etmiş. Toplum onu dışlıyor, supapı her an kapanma tehlikesiyle karşı karşıya (açıldığında ise etrafına bariz rayihalı cennet gazları püskürtüyor). Girdiği işleri, kendi bakış açısına kadar düzenlediğinden işinde istikrarlı olduğu söylenemez. Her türlü girişimi akamete uğruyor (bunlar içinde proleteryayı örgütleyip halk ihtilali çıkarmak, eşcinsellerin yüksek mevkilere getirerek Dünya barışını sağlamak gibi ütopik olanları pek neşelidir). Roman da böylece bitiyor.
Türkçe çevirisinde; New Orleans aksanı/lehçesini vermeye çalışılırken epey uğraşılmış ve bozuk bir anlatım kullanılmış. Eminim ki asıl dilinde okumak daha şenliklidir. Buna mukabil Ignatius'da bir Aslan Asker Şvayk eblehliği/bilgeliği, bir Kandit naifliği yoktur. Bu yüzden aykırı karakter seven kitap kurtlarına Haşek'in veya Voltaire'in yazdıklarını daha önce okumalarını; eğer haz alırlarsa 420 sayfalık bu romana da bir göz atmalarını öneririm.
En başta umduğunuz kadar beğenmediniz sanırım?:) keşke pulitzer’i hayattayken kazansaymış... ben şimdilik almayayım, şu an sizin tavsiyenizle aylar önce almış olduğum irrasyonel’i okuyorum:) bu arada artık hiç film yazmıyorsunuz?
YanıtlaSilİrrasyonel iyidir. Yılda bir kez okurum:) Yazmaya değecek pek bir şey bulamıyorum bu aralar. Ama olunca yazacağım söz!
YanıtlaSilEpey zaman geçmiş okuyalı.
YanıtlaSilİtiraf edeyim. Okuduğunu söyleyen ilk kişisiniz:) Yalnız olmadığını bilmek güzelmiş!
Sil