Önce 10 bölümün ikinci paragrafından bir alıntı yapalım (s.136): "Burada bu küçük Yunan adasında, daha dün tanıştığım güzel ve benden yaşlı bir kadınla birlikte sabah kahvaltısı yapıyordum. Bu kadın Sumire'ye aşıktı. Ancak ona karşı cinsel istek duymuyordu. Sumire bu kadına aşıktı, dahası ona karşı cinsel istek de besliyordu. Ben Sumire'ye aşıktım, ona cinsel açıdan ilgi duyuyordum. Sumire beni seviyordu ama bana aşık olmadığı gibi bana karşı cinsel istek de duymuyordu. Ben, adını gizlediğim bir kadına cinsel istek duyuyordum. Ancak ona aşık değildim. Durum karmakarışıktı. Sanki varoluşçu bir tiyatro oyunu gibiydi."
224 sayfalık bir Murakami novellası. Bu kez eksende, üstte anlatılmaya çalışıldığı gibi garip bir aşk var. Elbette yazarımızın alamet-i farikası, markalar/günlük rutinler/yemek tarifleri atlanmamış. Elbette yine metafizik ögeler var. Japonya'da başlayıp küçük bir Yunan adasına ilerliyor, kapanış yine aynı yerde. Altını çizdiğim, durup düşündüğüm yerler oldu. Çabuk bitiyor. E-kitap versiyonu yok. Son zamanlarda aldığım baskısı 32. baskı imiş (çok okunuyor zaar!). Diğerlerinin yanına koydum. Birkaç sene sonra yine okuyabilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder