"Hatırladığım kadarıyla evreni yaratmaya karar verdiğimde şekerlememden yeni uyanmıştım."
İçinde buna benzer ifadeler barındıran kitaptır. Bay Tanrı, evreni yaratmadan (aslında zamanı ve boşluğu da) önce eniştesi ve teyzesiyle vakit (vakit : vakit henüz yaratılmamış arakolpa !) geçiriyor. Derken birkaç denemeden sonra (ilk denemelerindeki kurallar pek kesin (kuantum yok !), haliyle evrenler çöküyor) bildiğimiz evren teşekkür ediyor. Maddenin husule gelmesiyle (iyiden amcaya bağladım) şeytan da zuhur ediyor. Tanrı ve Şeytan hasbıhal ediyorlar. Tanrı, teyzesine elbiseler yaratıyor, eniştesinin idealizmine hayran oluyor. Ve bu arada bizler evrenin nasıl yaratıldığını, müziğin, ruhun, özün neden önemli olduğunu (bolca bilimsel gerçekler serpiştirilerek) öğreniyoruz.
Evrenin büyüklüğü söz konusu olduğunda; sakız çiğnemenin orucu bozup bozmadığıyla ilgilenecek bir Tanrı düşüncesi size mantıklı gelmiyorsa (ve fakirin yaptığı gibi taa 80'lerin sonunda deizme intisap etmemişseniz) kitap ilginç kitap. İlk hareket ettirenin bir eniştesi ve teyzesi olduğunu okumak garip bir deneyim. Ancak mutluluğu dinde bulan bir kişiyseniz uzak durun. O terazi bu sikleti tartmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder