Aamir Khan filmlerini seviyorum. Bolivutun zaten hastasıyız. Oturduk Dangal'ın başına. İki saat 41 dakika sular seller gibi aktı.
Dans var, şükela müzikler var (daha açılış sahnesinin müziği izleyiciyi tavlıyor zaten, neydi o "dangal dangal"lar), iyi bir senaryo, Hindistan gibi devasa bir izleyici topluluğuna langadank verilen iyi bir meşaz var. Film sanayiinin gerektirdiği tüm trükler yerli yerinde uygulanmış. Arada yerel motifler ilave edilerek ama. Duygusallık gerektiği gibi sömürülmüş. Danslarda (müziksiz izlendiğinde) insanı yerlere yatırıp güldürecek figürler hiç de sakil olmayacak şekilde uygulanmış.
Mahavir Sing Pogat, başarılı bir güreşçiyken gaile derdine düşer güreşten uzaklaşır. Kendi hayallerini çocukları için uygulamak ister ancak dört evladı da kızdır. Olaylar gelişir.
Neymiş :
- Hindistan'da ciddi bir güreş kültürü varmış.
- Hintçede pehlivan, pehlivan. Galat, galat demekmiş (galatın ne demek olduğunu bir zahmet öğrenin (şunu da pek severim : "Hatt galat, mana galat, imla galat, inşaa galat"). (konuşmalara kulak kabartsam daha da benzerlikler bulurdum kesin)
- Aamir Khan, rol uğruna dünyanın kilosunu alıp (nereden baksan en azından 15 kilo) acaip bir mutasyon geçirmiş (kulaklar aynı ama).
- Öğrenilmiş çaresizlik, bir milletin (daha kötüsü devletin) içine sirayet edince, başarı neredeyse imkansız hale geliyormuş.
- Kadınların durumu Hindistan'da pek iyi değilmiş (sanki dünyanın diğer yerlerinde çok iyi !)
- İran'ın "zorhane"leri ile Hindistan'ın yerel pehlivanhaneleri aynı ekipmanları kullanıyorlarmış.
- Kırsalda vejetaryenlik adeta tektipleşmiş. (o tavuk benim mutfağıma giremez Mahaviiir !)
- Neredeyse birbuçuk milyarlık bir ülkede yaşıyorsanız, 40 bin küsur kişi İMDB'ye puan vererek filmin puanını 8.9 gibi fantastik bir düzeye taşıyabilirmiş.
Kısacası : haftaarası patlamış mısırla güzel gider filmdir. Bulabilirseniz izleyin (özellikle kızbabaları)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder