İki saate yakın süre (1 s.50 d.) çabucak akıp geçiyor. Pıtırcık Heri'lerin becerikli yönetmeni Devyidyeyts iyi iş çıkarmış. Bir kere ıcığını cıcığını bildiğimiz Tarzan senaryosundan farklı. Tarzan'ı ilk gördüğümüzde çay içerken serçe parmağını kaldıran ve "Iyy Afrika'mı ? Sıcaktır orası" diyen bir britiş züppesi. Tabiy ki bu züppeliğin ardında kahvaltıda içtiği çiğ yumurtalar ve ağaca tek eliyle kendini kaldırıvermesi gibi detaylar izleyicinin gözüne sokulup "Tarzan eski Tarzan" mesajı veriliyor.
Neyse : Belçika Kralı hain leopold bir komplo için (kötü adamların şahı) kristofırvoltz'u maşa yapar ve Cankleytın'ı (Tarzan'ın şehir ismi) Afrika'ya getirir, olaylar gelişir, filler, aslanlar, maymunlar, goriller, devekuşları, sığırlar, timsahlar, hipopotamlar koşuşturur, Tarzan iki kez bağırır, dallarda sallanır, yazılar çıkar.
Tarzan'da Aleksandırsıkarsgard sırıtmamış (yalnız o kapri olmamış), Kristofırvoltz ve Semyılceksın akla Tarantillo'yu getiriyor ama yevmiyenin hakkını vermişler. Ceyn'de Margorabi rahvan rahvan salınıyor (yalnız güzel kız !). Dekor, kostüm, efekt, ışık gayet tatmin edici. Senaryo da güzel. Standart Tarzan senaryosu olmayan yeni bir öykü izliyoruz. Dar çerçevede bakılırsa "aman ne güzel filmdi" deyip geçiştirebiliriz. Yalnız her biti kanlı sinefil gibi çerçeveyi genişletmekte fayda var.
Filmdeki kötüler kim : Belçikalılar. İyi adamlar kim : İngiliz ve Amerikalılar. İyiler, neye karşı koyuyorlar : Emperyalizme. Bu minvalde izlendiğinde ciddi bir komedidir. 20. yüzyılın en büyük emperyalistleri, 19.yüzyılın orta halli sömürgen figürlerinden birine kahramanlık kesiyor. Ört ki ölem.
Acizane önerim : filmi izlemeye halleniyorsanız, biraz (internetten de olsa) araştırma yapın Kongo hakkında. Aşağıdaki gibi fotoğraflar içinizi kaldırabilir. Bakın : uygar ! dünya kotasını dolduramayan kauçuk işçilerine ne yapıyor ? Leopold başa geçtiğinde nüfus nasıl olup da 20 milyondan 8 milyona düşmüş (nasıl ?).
Filme bir şey demiyorum ama düşünce yanlış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder