Allah ne verdiyse yiyiyoruz. Şimdi okuyanlara sorsam "Proteini nereden alıyorsunuz ?" diye, hemen hepiniz etsütyumurtapeyniryoğurt şeklinde hayvansal kaynakları sayacaksınız. Ben de öyle yapıyordum. Taa ki iş bu belgeseli izleyinceye kadar.

Vallahi milletçe obeziteye kaydığımız bugünlerde, eşinize dostunuza alın bu belgeseli hediye edin (önce kendiniz izleyin ama). İlaç sanayiini zengin etmek istiyorsanız eskisi gibi beslenmeye devam edebilirsiniz (nasolsa bir süre sonra kolesterol, kalp ve şeker haplarının gedikli müşterisi olacaksınız) ama "iyi besleneyim" mottosundaysanız, hayvansal proteinden mümkünse uzak durun. Yiyecekseniz de az ama öz yiyin (işlenmiş ürünlerden bahsetmiyorum bile (salamsosisjambonsucuk : koşarak uzaklaşın)). Haftada bir eliçi kadar dana madalyon kimseyi öldürmez, baharda bir porsiyon kuzu kokoreç sizi şeker hastası yapmaz ama her öğünde hayvansal protein, sağlığımız için pek iyi değilmiş.
Sinemayı sevmeyebilir, adana kebaptan vazgeçmeyebilirsiniz ama bu belgeseli bir izleyin derim. Bakalım ne olacak ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder