25 Ekim 2015 Pazar

"Marslı" Az bilimkurgu, az gerilim.

    Metdeymın'ın kaslıdan sıskaya evrildiği bir filmle daha karşınızdayız iflah olmaz sinefiller. Üç boyut olayını sinemada sevemediğimden ilk haftalarda gitmedim, belki iki buutlusu (eskiden öyle derlerdi) çıkar onu izlerim diye düşündüm. Sinemalarda gösterimleri azalıp iki buutlusu çıkmayınca sinemaksimumlardan gözlük üstüne iliştirilen klipsli gözlüklerden bir tane edinip (6.5 TL.) izledim mecburen.
   Raydlisıkat, temiz iş çıkarmış. Disko müzikleri, iyi oyunculuklar, kastırmayan özel efektler, (elbette ki) fizik kurallarına tamamen aykırı bir senaryo, düşmeyen bir tempo ile derli toplu bir film olmuş. Filmde, asıl işlenen tema ise insanın (iyice) izole ve çaresiz bir haldeyken hayatta kalabilme çabası. 
   Bay Deymın, yevmiyeyi hakketmiş, çoğunlukla tek başına arz-ı endam ettiği sahneleri (takdire şayan bir şekilde) doldurmuş. Nasa takımı ise Boromir ve Aksel Heni gibi hoş sürprizlerle, elinden geleni yapıyor. (Filmden bir küçük sahneyi çok hoşuma gittiği için yazmasam olmaz. Nasa ekibi bir projeye "Elrond" adı veriyor. Boromir'in "Elrond'u bilmiyor musun ?" diye PR müdürüne çıkışması ve zavallı PR Müdürünün Yüzüklerin Efendisi'ni bilmemesi nedeniyle (ki onun dışında herkeşler bilmektedir) kezban durumuna düşmesi; fakiri gülümsetmiştir.)
   İki saat 15 dakika sular seller gibi akmış, zihin güzelce boşaltılmış, sonlara doğru nefesler tutulmuş (ve koyverilmiş), biletin karşılığı alınmıştır. Sinefillere duyurulur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder