Sekiz öykülük, 141 sayfalık, bir günde bitirmelik kitaptır. Okurken hem gevrek gevrek hem acı acı gülümsetir insanı.
Sekizden onyediye yurdum erkek ergeninin kaotik dünyası, Bay Serbes'in su gibi akan üslubunda teşrih masasına yatırılıyor, güzel bir otopsi yapılıyor, tartım ve yorumlama ise okura kalıyor. Bu didikleme sırasında birbirinden süpersonik karakterler okurun gözünde canlanıyor sanki. Benim gibi düşünen başkaları da olacak ki "Anneannemin Son Ölümü" kısa film, "Üst Kattaki Terörist" tiyatro oyunu olmuş.
Son kitabı "Deliduman"daki başkarakterin çok benzeri Holdınkolfiyıld'lar burada da sekiz tane olarak var. Hepsinin ayrı atarı, ayrı üslubu (ama aynı tarz içinde), ayrı karakteri vardır (ama aynı tarz içinde). 80 ve 90'lı yılları güzelce özetler bu karakterler, ikibinli yıllara da selam çakarlar.
Özellikle "Üst Kattaki Terörist" beni "başkalarının şapkasını takmak" duygusunu yaşattığından iyi etkiledi. Diğerleri de güzeldir ama o daha başka bir güzeldir. İkinci ve hatta üçüncü okumaları hakkettiğinden (evet çift "k" ile) daha ayrıntılı bir güncellemeyi daha sonraya bıraktım ama okumadıysanız okuyun. O derece...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder