Cefridiivır kitaplarına devam...
Yine polisiye. Ancak bu kez zaman ve mekan oldukça civcivli. 1936 Berlin Olimpiyatları. Üçüncü Reich'ın biti kanlanmış, alicengiz oyunlarıyla ordusunu büyütmüş, arkasına tüm milletin desteğini (akıllı azınlık hariç) almış, dünyaya hava atmak amacıyla olimpiyatlara evsahipliği yapıyor. (Zenci kardeşlerim bu havasını söndürecektir, ne gam !) Göring, Himmler, Heidrich, Göebbels ve diğerleriyle birlikte assolistimiz Führer kitabımızda arz-ı endam etmekte olup, bunlara ilaveten Jesse Owens bile kimi zaman kadroya duhul etmektedir. Bu da bir polisiye için hiç de sık rastlanan bir durum değildir.
İşte bu ahval ve şerait içinde dünyanın içine yuvarlanacağı savaşı çaresizce önlemek için çırpınıp duran zavallı birleşik devletler ne yapsın ? Mecburen bir mafya tetikçisi bulup, savaşı organize eden adamcağıza olimpiyatlarda sanatını icra etmesini rica ediyor, olaylar gelişiyor.
Konu pek heyecanlı, ancak kitap akmıyor. Özensiz çevirmen ve acemi dizgicilerin ellerinden gelen tüm hataları yapmalarına karşın anlamadığım bir sebepten ötürü bir haftadır sürüklenip duruyor. Elimden geleni ardıma komadım, ısrarla okudum okudum hala bitiremedim. Son 100 sayfada bir mucize olmazsa brokoli salatası gibi bir şey olacak.
Evvet ! Bu satırlar bir önceki satırdan dört gün sonra yazıldığından kitabımız bitti. Yazarımız bir ters köşe yapıyor ama konu öylesine sündürülüp gereksizce uzamış ki okurda sonundan haz alacak okuma keyfi kalmıyor.
İkinci dünya savaşı öncesini merak edenlere, elinde okuyacak kitabı kalmayanlara, ıssız adaya düşüp tesadüfen bu kitabı bulanlara öneririm (fazla da önermem)..
İşte bu ahval ve şerait içinde dünyanın içine yuvarlanacağı savaşı çaresizce önlemek için çırpınıp duran zavallı birleşik devletler ne yapsın ? Mecburen bir mafya tetikçisi bulup, savaşı organize eden adamcağıza olimpiyatlarda sanatını icra etmesini rica ediyor, olaylar gelişiyor.
Konu pek heyecanlı, ancak kitap akmıyor. Özensiz çevirmen ve acemi dizgicilerin ellerinden gelen tüm hataları yapmalarına karşın anlamadığım bir sebepten ötürü bir haftadır sürüklenip duruyor. Elimden geleni ardıma komadım, ısrarla okudum okudum hala bitiremedim. Son 100 sayfada bir mucize olmazsa brokoli salatası gibi bir şey olacak.
Evvet ! Bu satırlar bir önceki satırdan dört gün sonra yazıldığından kitabımız bitti. Yazarımız bir ters köşe yapıyor ama konu öylesine sündürülüp gereksizce uzamış ki okurda sonundan haz alacak okuma keyfi kalmıyor.
İkinci dünya savaşı öncesini merak edenlere, elinde okuyacak kitabı kalmayanlara, ıssız adaya düşüp tesadüfen bu kitabı bulanlara öneririm (fazla da önermem)..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder