6 Ekim 2025 Pazartesi

"Boyalı Peçe" W. Somerset Maugham'dan Kısmi Zamansız Roman.

  1920'lerden bir aşk öyküsü. Voltır, aristokrat ama pek zengin olmayan bir ailenin sığ ama güzel kızı Kiti'ye tutulur ve evlenme teklif eder. Kiti'nin pek gönlü olmasa da sırf adı kızkurusuna çıkmasın diye kabul eder. Voltır, Kiti'yi çok sever ama bunu belli edemez. Kibardır, ilgilidir, bilgilidir ama bunlar karşısındakine yetmez. Kiti ona aşık değildir, gözü dışarılardadır. Karşısına Çarli çıkınca balıklama atlar. Çarli, sığ kızları çekecek özelliklere sahip (zengin, yetki sahibi, güncel, sportmen, kaslı, uzun boylu, mavi gözlü) ancak 5 para etmeyen bir pespayedir. Üstelik evlidir. Bunlar bir kaçamakta Voltır'a yakalanınca, Voltır pek akıllıca bir kararla Çin'in kolera salgınından kırılan küçük bir köyünde gönüllü hekimlik yapmaya karar verir. Kiti'ye de seçenek sunar "Ya gelirsin, yahut ayrılırız". Kiti şartlar öyle gerektirdiğinden bu adeta intihar görevini kabul etmek zorunda kalır. Olaylar gelişir. 
   Hem verdiği ana fikir (aşk neymiş, emek de değilmiş!), hem de dönemin (1920'ler) ruhunu görmek için (akşam yemeği için giyinmeler, Doğu dünyasına duyulan hakir görmeyle karışık tiksinti vs.) okunur. Filmi de varmış, kast (ne işim olur kastla?) oyuncu seçimleri şahane (ben seçsem daha iyisini seçemezdim!). Onu da izleyeceğim.
   Kitaplığıma gözönünde bir rafa koydum. İleride yeniden okunur. Öneririm yani...
Hamiş: bu arada kitap isminin çevirisi külli yanlış. Modomod boyalı peçe ama aslı "Gizlenmiş, Maskelenmiş Hüzün" olacaktır. Okursanız ve birazcık yabancı diliniz varsa anlayacaksınızdır zaten.

"Hayalet Melodi" İlişkiler, Gizemler.

   Zorlu bir Özbekistan seyahati, ardından gelen internet sorunları, yoğun iş&sosyal tempo derken ağ güncemi ihmal ettim. Önceliği tam seyahatimden önce elime geçen Hayalet Melodi'ye ayırmam gerek.
   Kapsamlı ve bilgilendirici ağ güncesinden (Kitaplık) tanış olduğumuz Eren Hanım'ın yayımlanan ilk kitabıdır. 
      Romanın başlangıcına neden olan fikir pek parlaktır (dizisi olur, o derece!). Yeni bir şehirde yeni bir evde yeni bir kariyere başlayan Filiz, evine yerleşirken evin eski sakinlerine ait bir günlüğü okumasıyla bir sarmalın içine düşer, olaylar gelişir. Gizem gibi başlayıp (kaynağı belirsiz bir piyano eseri!) sayfalar sonra cinayet soruşturmasına evrilen kitabımız (güzel piyanistimiz gıda zehirlenmesi sonucu ölmüş, kocasının onu aldattığı femme fatale (ne işim olur femme fatale ile) ölümcül kadın ise bu konularda pek bilgili. hımm!), insan ilişkilerine de bir hayli yer veriyor. Dili akıcı (265 S.2 buçuk günde bitti), kurgu oyuncaklı, sonu İOA romanları gibi hayli kısa kesilmiş (İOA romanlarında severim ama bu eserde pek sarmadı). 
   Her türlü yolculukta, tatilde okunur. Hem sonunu merak eder hem de bu arada yaşanan ilişkilere kafa yorabilirsiniz.