Omuzlarımın üstünde taşıdığım gri kitleyi zorlayan bir kitapla üç haftadır cebelleştiğimden paralel okumalarım ruhu havalandıran metinlerden seçiliyor. Ne okumak ruhu havalandırır? Elbette ki Tom Robbins!
Yavaş yavaş okumaya kararlı olduğum halde çabucak bitti (zaten 100 sayfa).
Gracie henüz altı yaşındadır. Pek sevdiği filozof amcası onu bir bira fabrikasına, biranın imalat sürecini götürmeye söz verir ama gerçekleştiremez. Olaylar gelişir.
İster inanın ister inanmayın kitabımız çocuklara masal olarak yazılmış. (Dalgacı yazarımızın tabiriyle: çocuklar için erişkin, erişkinler için çocuk kitabı) Çocuklara okunabileceği gibi ruhunda o büyülü günlerden esintiler kalmış her ruhu çocuk olana da çok güzel gelir. Bira perisi var misal: hiç bir şeyin siyah beyaz ve hatta saf beyaz ve pür siyah olmayacağını söylüyor (yaşasın kuantum dolanıklılık). Bir gizem tarifi yapıyor, okuyanlar muhakkak anlayacaktır ben de anladım ama anlatamıyorum. Bu gizeme ancak kararında bira ile (ne az ne de çok) pek az bir mutlu azınlık vasıl olabiliyor. Biraya ilişkin güzel bilgiler içeriyor ama hayata dair çok daha güzel bilgiler var.
Gündemden içi kararanlara, akademik okumalardan farıyanlara, gönül yarası çekenlere, sosyal ilişkilerde çuvallayanlara, parmağını kapıya sıkıştıranlara, basuru azanlara birebirdir efem.
Birkaç alıntı yapayım da metnin geneli hakkında bir resim oluşsun:
"alışveriş merkezine her gidişinde, ruhundan bir parça yitirirsin içinde"
"golfün ne olduğunu biliyorsunuz değil mi? sıçrayamayanlar için basketbol, düşünemeyenler içinse satranç demektir golf"
"hep böyle cesur olacağına dair bana söz vermeni istiyorum. devlet memuru kılığındaki sömürgenler seni abartılmış, içi boş tehlikelerden koruyacağız dediklerinde arkanı dönüp kaçacaksın. seyahat etmekten, senden farklı insanlardan, örümceklerden, yarasalardan, serserilerden, dişçilerden, avukatlardan, akranlarının baskısından, zevksizlikten, toplum tarafından dışlanmaktan korkmayacaksın. sakın seni korkutmasın emniyetsizlik hissi ya da şeker cinleri... unvan sahibi adamların karşısında el pençe divan durmayacaksın ve en önemlisi sevmekten korkmayacaksın, sevginin karşılıksız kalabileceğini düşünsen bile."
Okumak isterim, elinize sağlık:)
YanıtlaSil