"Asıl bencilce olan depresyondur. Bencilcedir, çünkü sahibini ve yaşadıklarını evrenin merkezine koyar. İnsan gözü, içine bakmaktan kamaşınca dışını göremiyor." (S.221)
Müzevir Aşk, Hissi kablel-vuku aşk ve aşk denemeyecek aşk tanımları pek isabetlidir (S.235)
"Vedat'la biz, sezonu bitirip sandalyelerini ters çevirmiş aile çay bahçeleri gibiydik. Onca cıvıltılı hatıradan sonra, sessizlik sezonunu açmış, sükûnete teslim olmuştuk. Birbirimize söylenecek per bir şeyimiz kalmamıştı ve bu nedenle konuşmamız gereken tatsız mevzular peyda olmuştu aramızda. Nasıl yapacağımızı bilemeyip, biraz halimiz olmadığından, biraz da güzel hatılararın hatırına erteleyip duruyorduk. Kiraz mevsimiyle birlikte sezon yine açılır diye umuyorduk. Yeniden gülüp konuşabiliriz. Ama için için biliyorduk olmayacağını. Sezon kapanmıştı ve yeniden açılmayacaktı. Son tren kalkmıştı ve peron artık boş kalacaktı. Uzun süre aynı kişinin avucunda atmaktan yorgun düşmüş bi kalp, yine o kişi için bir tur daha hızlanır mıydı?" (ne soru ama!)
"Fal da bir yol elbet ama geleceğini görmek isteyen herkes azıcık roman karıştırmalı. İnsanı bekleyen ihtimallerin işaretlendiği kutsal kitaplar onlar." (S.258)
"- Esrik ne? - Şiir yazmak için kullanılan bir kelime!" (S.262)
"Yargıladığın herşeyi yaşayabilir, yargıladığın herkese dönüşebilirdin." (S.256)
"Neticede altına sığınacak bir çatı, içine saklanacak bir çerçeve lazım herkese. Sonra orada sıkışıp nefessiz kalınca da, kaçmaya yetecek kadar cesaret." (S.305)
"Bazı şeylerin hayatınıza giriş nedeni kendileriyle ilgili değil. Onları bir işaret, başka yazıları okumak için vesile olarak görmek gerek." (S.306)
"Hiç kazanmadığım bir şeyi yitiremeyeceğimi görünce, ardından üzüleceğim bir kayıp da kalmadı. İnsan neyin ardından üzüleceğine karar verirken dikkatli olmalı." (S.308)
"Yarın ne getirecek bilmiyorum ama herşeyi doğru yapmış değil, "yaşadım" diyebilecek biri olarak ölmek istiyorum. Hayat hata yapmaktan korkmak için çok kısa. Korkmuyorum." (S.309)
"Aşk yaşadığım bile meçhuldü. Fakat kiminle ne yaptığım değildi mühim olan. Asıl hikaye, buna ihtiyaç duymuş olmamda saklıydı. İnsan ahlaka gösterdiği özenin en azından bir kısmını arzularına, kalbin ve tenin ihtiyaçlarına da göstermeliydi. Kendini terbiye ederken ruhunu öldürmemeliydi. Gün gelecek parmağımı kıpırdatamayacak kadar ihtiyarlacaktım. O vakit, prensip abidesi bir hayatım oldu diye avunmaktansa, canım ne çektiyse yaptım diye teselli bulmayı tercih edebilirdim. Her insanın yoldan çıkmaya hakkı olmalıydı hayatta. Çünkü hayatta tek bir yol yoktu. Çünkü ömür geçiyordu. Pişmanlıkmış, ukdeymiş dinlemeden, bir gün çat diye bitiyordu." (S.251)
Ben de okumuş ve sevmiştim, https://okumagunlugum.blogspot.com/2017/07/unutma-dersleri-nermin-yldrm.html
YanıtlaSilalıntılar çok iyi, elinize sağlık, keyifli okumalar:)
Bu arada siz spoiler'a "sürprizbozan" diyordunuz önceden:)
YanıtlaSilHafıza-i beşer nisyan ile malûlmüş:) Ancak insanın kendini kendinden iyi tanıyan bir okurunun olması büyük devlet. Bunu da biliniz efendim.
SilBu arada size bir selam sarkıtıp, yazıyı güncelledim:)
Sil:)) çok naziksiniz teşekkür ederim:)
SilAlıntıları okumadım çünkü tüm kitaplarını okumaya ahdettim. :D
YanıtlaSilAcizane yazdıklarımı okuyun belki pas geçecekleriniz olabilir. Misal en son okumakta olduğumu okumazdım ben olsam ama serde dipsomani olunca yapacak birşey yok:D
SilAlıntılar çok iyi. İnsanda kitap okuma isteği uyandırıyor.
YanıtlaSilBunlardan çok var, bence alıp okuyun;)
Sil