Sıkletimi aşan kitaptır. Halbuki en kısa, en yorumsuz, en sade baskısını (Dr.Cengiz Ketene tercümesi) bulup okumama karşın, irfanımın ötesindedir.
Evet, okurken tamamen katıldığım fikirler, görüşler vardır ancak tamamının yorumlanması ancak bu konuda yeterli bilgim olacağında (ki çok şüphelidir) mümkündür. Tasavvufun ancak derkenarını yorumlayacak kesafetteyim. Bu konuda okumuş yazmış olanların, elbette ki fakirden çok daha kapsamlı söyleyecek sözleri vardır. Ancak "her yağmur damlasında bir meleğin olduğu ve bunu bilmenin yağmuru sağlayan sebep olduğu" düşüncesine zahiren katılmıyorum. Başka anlamlarını bilemem, ben okuduğunu anlamaya çalışan cahil bir insanım.
Bunun yanı sıra, kutsal kitaplarda bahsedilen cennetin hurilerden, ağaçlardan, ırmaklardan mürekkep, cehennemin ise kaynar kazanlar, zebaniler, çarmıhlar, işkencelerden oluştuğu düşüncesine Şeyh Bedrettin gibi katılmıyorum. Bunlar bizim idrakimizde ve yaşadığımız dünyada olan şeyler. Aslında cennet ve cehennem düşüncesine de katılmıyorum (bu başka fasıl).
Neticede (bu baskı) 50 sayfalık bir risale. Yazıldığı dönem için çok cesur beyanlarda bulunan bu eser, tümünü anlamasanız bile, yazdıklarına katılmasanız bile es geçilmeyecek bir menzil.
P.S. : Şeyh Bedrettin günümüzde sol düşünce tarafından sahipleniyor. Okuduklarım içinde sol düşünceden ziyade, kuantum fiziğine yakın fikirler buldum. Her halûkarda muktedirlerin işine gelmeyen fikirler. Şimdi düşünüyorum da, bir kez daha (belki de daha kapsamlı bir baskısı) okunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder