Tavşanın suyunun suyu.
Filmimiz; muhteşem dilimizin bu sıfat tamlamasıyla özetlenebilir.
Yetmişli yılların sonunda izlediğimiz "Star Wars" bilimkurgu maceramızın görsel eksenini kaydırmıştı. Bu yüzden yeri ayrıdır. Haliyle, 22 yıl sonra öykünün başlangıcını da izledik, geçen yıl izlediğimiz bitimin sonrasını da (karışık mı oldu ne ?). İlk gösterildiği gün geceyarısı matinesine girerek (hani belki az reklam verirler, tenha olur ümidiyle (heyhat tabiy ki AVM sinemaları dayadıkça dayadı reklamı (fenalık geldi), tenha da değildi))) izledik, tembellikten yazmak bugüne kaldı.
Hani Prenses Leia'nın gemisini Darth Vader kovalıyordu ya ilk filmde. Bu film tam orada bitiyor. Bir nevi yan öykü.
Büyü bitmiş. Nedir : Starvors filmine gidiyorum diye değil de, "görsel olarak iyi işlenmiş bir bilimkurgu filmine gidiyorum" niyetiyle izlenirse gideri vardır. Medsmikelsen, Forıstvitikır, Daniyen, Rizahmet gibi başarılı oyuncular arzı endam etmektedir. Maketler, kostümler (nöbet kulelerinin üstündeki direniş nöbetçileri falan) eskiye bir selam çakmaktadır. Prenses Leia'nın bilgisayar canlandırmasına aydım da (aymayacak gibi değil), Piitırkaşing'in efekt olduğunu resmen gözden kaçırmışım (diyorum kendime bu adam ölmemiş miydi ?).
Senaryo iyi kurgulanmış, kurgu aksatılmamış, efektler göze batırılmamış, kısacası efendi gibi çekilmiş bilimkurgudur. Mantık aramak gibi uçluklar yapmazsanız (misal : - başlangıç sahnesindeki küçümen kız koşarak nasıl uzay gemilerinden önce evine vardı ? - Uzaygemisi yapacak teknolojinin termal kamera yapamaması nasıl olabilir ? (çünkü kızımızı bulamıyorlar bir türlü)) pırıl pırıl izlersiniz iki saat onüç dakika.
Ama büyü bitmiş azizim. Bir daha Starvors izlediğimiz gibi bilimkurgu filmi izleyemeyeceğiz (kesin bilgi yayalım).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder