Sizi bilmem benim aklıma röportaj denince karşılıklı soru cevap yazısı geliyor.
Bu noktada; Yaşar Kemal, ezberlerimi bozup zihnimdeki röportaj kavramını yerle yeksan ediyor, yeni bir röportaj tanımı oluşturuyor.
YKY'den yayımlanmış bu sert kapaklı, büyük yüzeyli, Ara Güler'in fotoğraflarıyla (ama ne güzel fotoğraflar, Vittorio De Sica filmi gibi) bezeli, oniki röportajdan mürekkep, 307 sayfalık arşivlik kitap; kütüphanede şık durmasının yanısıra günümüzden çok önce yazılmış olmasına karşın günümüzü de aydınlatan satırlar şahlandırmaktadır. (uzun cümlelerden kaçınmalıyım)
Nedir : Yaşar Kemal Usta; bir taş parçası gibi okuduğumuz haberleri, keski gibi kullandığı kalemiyle şekillendirmiş, Rodin'in Mikelanjelo'nun gerçeğinden güzel heykellerine benzer röportajlar yaratmıştır.
Misal; gazetede aşağıdaki gibi bir paragrafla başlayan bir röportaj düşünün, edebiyat seven insanın gerisini okumama şansı var mıdır ?

Bu adam hikayeci Sait Faiktir."
Paragraf "Sait Faikle Görüşme" röportajından alıntılanmıştır (mor kelimeler benimkilerdir). Röportaj, öylesine naif ve gerçekçi bir üslupla aktarılmıştır ki, adeta bir öyküyü andırmaktadır.
Bu ahvalde yapılan röportajlar (hele ki bir de gazetede yayımlanıyorsa) gazete okuyucusuna hem bilgi verir hem edebiyat sevgisi kazandırır. Bir roman hevesiyle okuduğum kitap, fakiri pek çok konuda da bilgilendirmiştir. "Ormancı" türküsünü artık daha başka bir algıyla dinleyeceğim mesela. Mesela "tahtacılar"a "yörükler"e daha farklı bir gözle bakacağım.

Günümüzde muhabirlik can çekiştiği gibi röportaj yazarlığı da magazinel geyiğe dönüşmüş gibidir. İşte tam da bugünlerde alınıp, bulunup okunulası bir kitaptır. Uzak durmayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder