Yönetmen Deniboyl, oyuncular Ceymzmekevoy ve Vinsıntkasel olunca insan ister istemez meraklanıyor. Filmimiz de gayet güzel bir iç ses anlatımı ve hareketli bir soygun ile başlayınca "hah" diyorsunuz "galiba iyi bir 101 dakika geçireceğim".
Lakin kazın ayağı öyle değil sevgili sinefil.
Araya sanat, suç dünyası, hipnoz, saplantılar yerleştirilen bulmaca gibi bir filmle karşı karşıyayızdır. Yukarıdaki afiş filmimizi anlatmada son derece başarılıdır. Zira floresan ışıkların ve cam duvarların fazlaca kullanıldığını görüyoruz. İlk yirmi dakikadan sonrası tempo sarkmakta, kurgu çetrefilleşmekte ve son yirmi dakikaya kadar "du bakali nolecek ?" diye bekleyen izleyici, akıl zorlayıcı bir finalle yüzleşmektedir.
Inception'dan esinlenme var mıdır bilemem ama rüyalar yerine hipnoz seanslarının geçmesi, bilinçaltındaki görüntülerin parlak renkler ve aktüel kamera açılarıyla verilmesi oldukça tanıdıktır. Buna intihal denir. Ancak bir Inception değildir.
Şiddet (Kasel tam kafayla da yeterince ürkütücüyken yarım kafalı hali rüyalara girmeliktir) ve cinsellik (Goya'ya selam olsun) ögeleri mebzul miktarda kullanıldığından sabi sübyana ağır gelir. Beklentilerinizi düşük tutarsanız iyi bir seyirliktir. Ama bir Trensayanlar beklerseniz ciddi hayal kırıklığına uğrarsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder