21 Nisan 2013 Pazar

"Lezzetin Tarihi" Prof.Dr.Zeki Tez'den Şikemperverlere...

   İddia ediyorum : bu kitap NTV yayınlarından çıksa bugüne dek çoktan on baskıyı devirmişti. Üzülerek idrak ediyoruz ki, günümüzde kitap satışlarını birazcık da (birazcıktan fazla aslında) reklam stratejileri belirliyor.
   Hocamızın kitabı, biri diğerlerinden daha geniş olmak üzere ("Tarihte Yiyecek-İçecek Kültürü Üzerine") beş başlıkta sunuluyor (diğerleri : "Kahve ve Kakao Üzerine", "Tarihin Demi : Çay", "Şekerin Tatlı Tarihi", "Tarihte Tütün Keyfi"). Ağ güncemin alt başlıklarından biri malumatfuruşluktur. Bugüne dek bu kitabı ıskalamış olmak da bendenizin ayıbıdır. 
   Kitabımız; roman ya da inceleme gibi "açıp, başından başlayıp sonuna kadar okuyayım" yöntemiyle okunacak bir kitap değildir. Üç haftadır elimde, komodinimde, iş molalarında sürüklenip duruyor henüz 153 ncü sayfasındayım. Her bir konu bir cerrah ustalığıyla incelenmiş, bir tarihçi titizliğiyle tasnif edilmiş, bir edebiyatçı diliyle yazılmıştır. Bir başlandığında sular seller gibi akmaktadır. Lakin (evet bir de işin "lakin" boyutu vardır), dağarcığımıza sunulan bilgiler o kadar ardı ardına gelmekte ve o kadar geniş bir yelpazeye yayılmaktadır ki vasati beyinlerin (Bkz. benimki) bu kadar malumatfuruşluğu hazmetmek için kallavi fasılalara ihtiyacı olmaktadır.
   Kitapta; her gün kullandığımız gıdaların tarihçelerinden, günümüze dek olan değişimlerinden, kolanın (çamaşır kolası değil ama) gelişimine, Fars kültüründeki popüler bir içecek olan "penç" ile Batı kültüründeki "punch" arasındaki korelasyona, bozadan, şıraya (müşkül ahval şahitleri), ale'den, oley'e binlerce, (abartmıyorum belki de onbinlerce) ilginç (ve yararlı) bilgiye ulaşmanız mümkün. (misal : Kaynakça 255 (yazı ile : ikiyüzellibeş) kitaptan mürekkeptir)
    Şikemperverler ve rindmeşreplere daha fazla hitap ettiği aşikardır. Tarihe, mutfağa, yeme içme kültürüne, keyif verici maddelere (sulu kuru her türlü !), bilgiye ve malumatfuruşluğa meyyalseniz kaçırmamanız gerekir. Yok benim için yemek önemli değil ekmek arası pilav benim işimi görür derseniz, okumasanız da olur.
 
Bu vesileyle bu hazineye ulaşmamı sağlayan 
Foça'daki bibliyofil dostumuz Zuhal Hanıma da bin selamlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder