Bu adamın kitaplarında ruhumu buran bir şey var. Yaşantısını anlattığı kitapları okudum, şiirlerinin büyükçe bir bölümünü de. Hepsinde; fakirin içindeki çabuk acıyan, çok işlemeyen yerlere batan, okurken aniden durduran, öykü/şiir bitince kitabı kapattırıp düşünmeye daldıran satırlar, sayfalar var.
Riya Tabirleri Kitabı, 14 öyküden 104 sayfadan mürekkep. İlk öykü "James Joyce, Ulysses ve Hassas Kalpler Cehennemi" böğrümü tam da orta yerinden zedeledi. Sonrakiler de fena değil. Goethe, "Dünya, hassas kalpler için bir cehennemdir." vecizesini fakir gibiler için mi söyledi? Yoksa başka şeyler mi demek istiyordu, ona irfanım yetmiyor. Yalnız şuna aydım ki: Bay Lidar ve fakirin "hassas kalpler" tanımı aynı. Sonraki öyküler de bir miktar kurmaca içermesine karşın yine yazarın hayatından kesitler taşıyor. Gariptir bazı öykülerde kendi hayatımdan kesitler de gördüm. Beni pek etkiledi. Bir günde bitti. Sonra yine okuyup yine düşüneceğim.
Bir şeyler okuyayım da ruhum havalansın diyenlere gelmez. Yalnız öyküler güzel!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder