22 Temmuz 2024 Pazartesi

"Hakka Sığındık" Yapacak Şey Kalmayınca.

   Hüseyin Rahmi okumak iyi geliyor kafamın üstünde taşıdığım gri kitleye. Başladığınız zaman bitirmesi bir avazda oluyor (eskiler gebelere "bir avazda kurtulasın!" diye dua ederlerdi. Negzel). Gökovanın ıssız koylarından birinde alargadayken sabah başlandı, akşam bitti. 
   Novellamız hayli kısa (122 S.). İspanyol gribi İstanbul'u kasıp kavuruyordur. Sadece salgın değil, gaile derdi çok ince kıyıyordur ahaliyi. Savaş zengini iki aileye faili meçhul bir tehdit mektubu gelir, dikkate almazlar. Tehditler tutar. Korku dağları bekler, işler gelişir. 
   HRG romanlarının hemen hepsinde olduğu gibi hem karakterler pek şenlikli (ben Hazret-i Abdal'a bittim) hem de dönemin fotografisi bittamam veriliyor. Sadece o dönemin değil, hazret belki günümüze bile ışık tutmaktadır. Aşağıya uzunca bir alıntı yaptım. Satırlar pek tanıdık geldi. 
   Uzatmayayım, öneririm.
"İttihat ve Terakki idaresinin inkar olunamaz bir gayreti, bir kadirşinaslığı, alçakları kayırışı, efendiliği vardır. Çevirdiği hile dolabının koluna yapışanları korur, gözetir, çapullara boğar ve bazen tövbe yoksulu olmak derecesinde ihya eder. Hiçbir idare, kullarını, gözdelerini ödüllendirmekte, zenginleştirmekte bu derece ileri gitmemiştir. İşte bu sebepledir ki mensupları onun uğruna kul kurban olurlar. Hatta bugün toplum çürüyüp dağıldıktan sonra onun kurmuş olduğu menfaat ağının kördüğümleri içinde kalmış olanlar ne tarafa dönmek isteseler bütün bütün bağlarını koparmak mümkün olmaz. O büyük velinimetlerine söz söyletmezler. Çünkü damarlarında dolaşan kanları kuvvetini, hayatını oradan almıştır. Her biri bir şekilde onun ebedi minnettarı ve duacısıdır. O sayede ne tulumbacılar efendi, bey, paşa, nazır, mebus oldular. Ne hiçler adam sırasına geçtiler. Ne kanlı katiller cezadan muaf kılınarak el üstünde tutuldular. Masumları ezmek, haydutları yükseltmek, kabahatsizleri cezalandırmak, kabahatlileri mükafatlandırmak toplumun baş düsturuydu." (S.5-6)
bu uzun alıntıyı okuyanlar, bu topraklarda bazı şeylerin maalesef tekrar ettiğini üzülerek idrak edeceklerdir. İbn-i Hâldun'a katılmamak mümkün mü? Coğrafya kaderdir!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder