1 Mayıs 2023 Pazartesi

"Ela ile Hilmi ve Ali" Hilmi'lik Üzerine.


   İki kapalı bir de (kısacık) açık alanda çekim, üç oyuncu, 1s42d, minimum bütçe, güzel film.
   Her ne kadar afişte üç isim görünse de adamımız Hilmi'dir. Hilmi mal değneğidir. İnsanlarla irtibatı bilgi aktarma şeklindedir (her b.ku da bilir, levrek buğulamayı da süper yapar), Hilmi dersanede matematik öğretmeni, her okulu kazanmış ama gidecek cesareti olmamış (kazanma belgelerini çerçeveletip asmış ama), tutkusu pilotluk (ki hallense yapabilir) o uyduruk simülasyonlarda evinin salonunda uçuş yapıyor, balığı bilgisayarda tutuyor, doğru dürüst arkadaşı yok, hayatın kıyısında izliyor. (bunu yapılan o tek açık çekimde çok güzel anlıyorsunuz (herkes bir şey yapıyor frizbi uçuruyor, top oynuyor, sohbet ediyor. Hilmi aralarında geziniyor)). Kendine güvenli bir koza örmüş, o kozanın içinden çıkmıyor. Yapabildiği: öğrencisi yaşında müşkül durumdaki bir kızla, Ela ile evlenmek. Aralarındaki ilişki de (tek olabilecek yöntemle) Ela'yı sınavlara hazırlamak (çünkü başka birşey bilmiyor Hilmi). Bu fasit daireye, apartman görevlisinin oğlu Ali girer. Ali daha onbeş yaşında (Ela'ya ilk rastladığında teyze diyor, oysa Ela ondan 5-6 yaş büyük.). Rap dinliyor, her zaman görünen uslu öğrenci maskesinin altında gayet de küfürbaz, işine gelmediği zaman çekip gidebilen bir yüzü var. Hilmi'den çok daha sahici. Ela ve Ali kafa barıştırır, Hilmi açmazlara girer. Olaylar gelişir.
   Serde yıllardır farkında olmadan gelişen bir Hilmilik olduğundan (koza durumu), pek etkiledi fakiri. Hele ki (bundan sonra yazacaklarım bozuntu içerdiğinden filmi izleyecekseniz okumayınız) son yangın sahnesinde (Çehov'un mottosu "bir sahnede tüfek varsa patlayacaktır") Hilmi'nin "hımm balonlara hidrojen koymuşlar helyum yerine, sülfürik asit kullanmış olmalılar" diye ahkam kestikten sonra yangını söndürmek yerine o çok onat soru klasörlerini kurtarmaya çalışması hem üzücü hem de kızdırıcıydı. 
   Müzikler, metaforlar (karıncalar, pornolar vs.), oyunculuklar, çekimler, kurgu ve özellikle senaryo çizgi üstüdür (aldığı ödülleri haketmiş kanımca). Kimi özellikleri içselleştirebilirseniz insanın hayatını gözden geçirmesine yarar (bu da az değildir bir sinema filmi için). Koca Ankara'da tek salonda iki seansta gösterimde (suarede 7 kişiydik). Kavgalı dövüşlü filmler her yerdeyken böyle incileri kimsenin izlememesi de ne biliyim hüzünlendiriyor insanı. 

2 yorum:

  1. Etkileyici, izlemek isterim, elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Denk gelirse kaçırmayın, içimden bir ses beğeneceğinizi söylüyor.

      Sil