4 Ocak 2020 Cumartesi

"Jojo Rabbit" izlerken "The Counterfeiters" mukayesesi yapmak!

    Taykavaititi, taa 2010'lardan beri izlediğim bir yönetmen. İlk izlediğim "The Boy" ile bir damar yakaladığını belli etmişti. Sonra "Gölgelerde Ne Halt Ediyoruz" serileri ile de bir humoru (ne işim olur humorla) insani derin mizahı olduğunu kanıtlamıştı. "Daha Vahşi İnsanlar için Av"da yine değişik sorular sordurup, değişik duygular uyandırmayı başarmıştı. 
   Bu minvalde yaptığı son filmi pek merak edip duruyordum. Kast heyecan verici: Sıkarletyohansın, Semrakvel, Rebılvilsın, yönetmen bey bu kez Hitler'i oynuyordu üstelik! 31 Ocak'ta sinemalara girmesini bekleyemedim ve malum ortamlardan edinerek izledim (Holivutun benim bilet paramla bir şey kaybedeceğini zannetmiyorum). 
   İkinci Dünya Savaşını bir çocuk gözünden izliyoruz. Hitler'i hayali arkadaşı yapan körpe bir nazi. Aynı fikirde olmayan bir anne ve gizli bölmede bir yahudi yeniyetme. Olaylar gelişir, finale bağlanır. Film güzel. Ancak (cümlede bir "ancak" varsa öncesini okumamak gerek), yönetmen bey oldukça kolaya kaçmış gibi geldi. Bir çocuk gözünden (üstelik böyle travmalarla) savaşa yaklaşmak, her zaman satar. Bunu Wesendırsın görselliğiyle yapmak (bkz.aşağıdaki fotoğrafta vesendırsın açıları renkleri var (filmin tümü böyle üstelik)) çok daha kolay, bazı sahnelerde ise doğrudan Volkırşlondörf'ün "Teneke Trampet"i aklıma düştü. Bu afişteki çocuğa bakarsanız (filmde 3-5 yaşlarında), Bay Vaikiki'nin başrolüyle olan benzerliğini farketmemeniz olanaksız. Evet yönetmen bey bu filmde bazı şık voleler atmıştır (kırılma noktasında, binaların çatılarından göz gibi bakan çatı pencereleri misal pek şıktır), ama kendi adıma pek gol diyebileceğim anlar yoktur.
   Bu kordelayı izlemeden önce (havaya girmek adına) bir iki gün önce izlediğim Kalpazanlar'ı düşündüm sonra. Hiç bilinmeyen bir kastla, çok az bir masrafla nasıl sadece ikincidünyasavaşı/toplama kampı filmi değil, aynı zamanda şükela bir psikolojik gerilim/suç filmi yaratmak mümkündür dersi veriyordu adeta. 
   Kısacası önerim: eğer cocorebit'i merak ediyorsanız, hiç engel olmam buyrunuz, izleyiniz. İleride yazılacak eleştirileri belki de hak edecek bir 1s48d geçirmiş olursunuz. Ancak çocuk gözünden savaş kavramını gerçekten hak edecek bir film izlemek isterseniz 1979 yapımı "Teneke Trampet"i izleyin. Savaşı suçlu gözünden değerlendiren bir film içinse "Kalpazanlar"a yönelin. Benim kişisel tercihim     1. Kalpazanlar 2. Teneke Trampet 3. olarak ise Cocorebit olur. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder