- İş bu seyahat 28 Aralık 2017 tarihinde yapıldığından, iklim, maliyet hesapları yapılırken bu tarih dikkate alınsın lütfen !
- Kuşadası'ndan feribot var. Sabah 09.00'da hareket ediyor. Biletleme işini bir seyahat acentesi üstlenmiş. Tur satın almıyorsanız ve fakir gibi kalabalıklara takılmadan gezmeyi seviyorsanız, önceden irtibat kurup, sadece bilet almak istediğinizi söylüyorsunuz. Boş yer varsa sadece feribot bileti veriyorlar (1 kişi gidiş dönüş 45 Avro). Birbuçuk saat önce orada olsanız iyi olur. Pasaport kontrolü falan var. Duty free var.
- Yolculuk birbuçuk saat sürüyor. Feribotta içecek satışı yapılıyor, tuvaletler temizmiş, arka güvertede sigara içilebiliyor. Körfez içi bir seyir olduğundan dalga pek olmuyormuş. Hava güzelse üst güvertede gidip, etrafı temaşa mümkün.
- Sisam gümrüğü, diğer adaların aksine gayet modern. Yalnız giriş kontrolü yapılırken kimi zaman parmak izi eşleşmesi de istiyorlarmış (yoğun mülteci girişinden kelli (kelli !)), bu durumda girişler biraz uzuyormuş.
- Gümrükten çıkınca doğru karşıdaki seyahat acentesinden araç kiralanabilir. Günlük 25 Avro. Adayı tam turlarsanız 15 Avroluk benzin yeter. Şu ahir hayatımda ilk kez bu kadar kolay araç kiraladım. Eski tip sürücü ehliyeti kabul ediliyor, uyduruk bir forma adınızı soyadınızı ehliyet numaranızı yazıyorlar. Parayı peşin alıyorlar. (arabayı önceden kontrol, fatura düzenlenmesi, kredi kartı blokesi falan hak getire) Anahtarı alıyorsunuz, işiniz bitince geri getiriyorsunuz, eğer ofis kapalıysa "civara park edin, anahtarı torpido gözüne koyun, kapıları açık bırakın" diyorlar. Biz de tastamam öyle yaptık. Şimdiye kadar aranmadığımıza göre bir sorun yok herhalde.
- Kış vakti diğer yerler ıssızdır diyerek Vathi'de kaldık. Bonis Hotel, 80'li yıllardan kalmış gibi. Kiç mimari her detayda kendini belli ediyor. Banyo tuvalet (1978 standartlarına göre) çok iyi. Duş Perdesi, yerlerde seramiklerle yükseltilmiş duş bölgesi (0.8 m2) ve ömrümde ilk kez gördüğüm küçüklükte bir lavabo (0.1 m2). Otel 70-100 yaş aralığında (Johnny (kendine böyle diyor da aslı Yanni imiş) ve Maria) bir çift ve yardımcıları Barbara (o da 50-60 arası) tarafından idare ediliyor. Altyapı günümüz için yetersiz de olsa, misafire gösterilen özen bunu telafi ediyor. Odalar yeterli büyüklükte, çalışmayan hiç bir şey yok. Temizlik gayet iyi. Her gün çarşaflarımızı değiştirip, odayı titizlikle temizlediler. Deniz tarafındaki odaların manzarası süpersonik. Kahvaltıda Türklere özel domates, zeytin, peynir ilavesi unutulmamış ve yeterli. Gecelik fiyat (2 kişilik oda) 35 Avro, sahile ulaşımı yürüyerek 3-5 dakika. Wifi sağlam çekiyor. Beklentileriniz yüksek değilse, kış konaklamaları için düşünülebilir.
- Öğle yemeklerini suvlaki, pita gyros (döner ekmek) şeklinde aperatiflerle geçirirseniz akşamları Yianni's Ouzeri (ouzeri uzo tektekçisi demekmiş, yanında da alaminüt birşeyler hazırlıyorlar) popüler bir aile işletmesi, her gece kalabalıktı.
- Biraz sapa olmasına karşın Alisavo Ouzeri'yi de hararetle öneririm. Haftanın dört günü canlı müzik var (Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi). Hareket gece 10'a doğru başlıyor. Mutfağı fena değil. Önermemin nedeni ise tamamen mahalle halkına hitap etmesi ve kuntastik bir müzik vermesi. Gitar, buzuki ve solistten oluşan trio; beklentilerimizin üzerinde bir müzik yaptı. Müşteri kitlesi ise fantastikti. 80'li yıllardan kalmışa benzeyen ablalar, abiler sirtaki yaptılar. Vurdular uzonun dibine her şarkıya duyarak eşlik ederekten. Eh birazcık biz de tabi. Beş kişi 60 avro hesap verdik, güzelce karnımızı doyurduk, çakırkeyif oluncaya kadar anzarot tükettik, saatlerce güzel müzik dinleyip geyik çevirdik. Helali hoş olsun.
Alisavo Tabela |
- Sahildeki turistik mekanlara dalmayın, boş bulunup dalarsanız deniz mahsulü birşeyler söylemeyin (ziyan ediyorlar). Et ve sakatatta daha iyiler (özellikle "local dish" denen şarapta pişmiş soğan ve et fena değildi).
- Buradaki Pisagor bardakları (ki güzel ve anlamlı bir hediyedir) Pithagoreo'dan daha ucuz. Hediyelik satan yerlere bakın derim.
- Ada hayli dağlık ve yeşillik. Trafik seyrek ve sorunsuz, sürücüler saygılı.
- Güney kısmının denizi daha güzel, bahar ve kış aylarında güney kısmı daha güzel olmalı.
- Pisagor'un doğum yeri Pithagoreo, turistik işletmelerle dolu güzel bir sahil kasabası. Mendirek ucundaki Pisagor heykelinin önünde bir fotoğraf çektirdikten sonra hemen orada bulunan İliad adlı kafede (wifi şifresi "iliad1994") vakit geçirebilirsiniz, kahve 2.5 euro, koltuklar rahat, servis özenli, işletmeci teyze iyi ingilizce biliyor (herhalde ingiliz zaten) saatlerce otursanız bile kimse "başka bir arzunuz var mı ?" diye sormaz.
Alisavo Sirtaki Band |
Fisagor'un Heykeli (Umut Sarıkaya'ya selam olsun !) |
Pitagoreo'nun sokakları |
- Kokkari ve Karlovasi öyle pek matah değildi (en azından Aralık ayında). Karlovasi nisbeten büyükçe, güzel kafeleri ve pastaneleri var.
- Yılbaşı öncesinde tüm tarihi mekanlar kapalıydı, haliyle ahkam kesecek bilgim yok.
- Paliokastro diye bir köyde (Vathi'ye çok yakın) meydanın çok yakınında Triantafilos diye bir balıkçı lokantası var (çevreye sorun gösterirler, yeri biraz sapa). Şikemperverler kaçırmasın. Fiyatlar turistik yerlerin 1-2 avro yukarısında olmasına karşın (içecekler aynı ama) sunduğu tabaklar damak çatlatır kalitede. Karides saganaki, feta saganaki, mavi köpekbalığı (şu ahir ömrümde ilk kez köpekbalığı yiyorum, pek güzelmiş), shellfish saganaki (ki içinde taraktan, yengeçe herşey var) velhasıl önünüze gelen her şey çok leziz. En genç yoldaşımız (biraz genç olduğundan deniz ürünleri tercih etmedi (gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse !)) hamburger aldı. 6 avro. "Hımm dedim 30 liraya hamburger olur mu ?". Hamburger bir geldi 300 gr.et. Hem nitelik hem nicelik olarak bu parayı hakediyor yani. Yazları önündeki meydana masa çıkarıyorlarmış, daha bir ferahfeza olur.
düz saganaki |
çimçim ve papalina saganaki |
shellfish saganaki |
karides saganaki |
mavi köpekbalığı |
- Yanınızda yunan alfabesini bilen ve rumcayı konuşan biri olursa (bilir o kendini :)) tembelliğe yatıp herşeyi ona sorabilirsiniz. Bir de iyi fotoğraf çeken biri varsa (o da bilir kendini :)) alınan fotoları böyle ağ güncelerine koyarsınız telif istemeden.
- Vathi'nin üst mahallelerini turlarsanız çok güzel ara sokaklarla karşılaşılabilir. Hatta "Kaptan Lahana"nın heykelini (şaka yapmıyorum !) bile görebilirsiniz.
Kapitan Lahana ! |
Vathi üst mahalleler |
- Yazın da gidilebilir, kışın da. Bir günde her yerini gezer, üç günde sakin bir yer bulup, denizin güneşin keyfini (otopark değnekçisi, çakal beach club işletmecisi, arsız esnaf, seyrek bıyıklı asabi şahsiyet, "başka bir şey istemez misiniz ?" diye soran açıkgöz garsonlar olmadan) çıkarabilirsiniz.
- Haydi iyi gezmeler !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder