13 Aralık 2013 Cuma

"Samsara" Yazmakla olmaz, görmek lazım.

   Algıları açan, zihni pırıl pırıl yapan bir belgeseldir. 
   Hayır belgesel değil, görgeseldir. 
   İki yıl önce ilk beş dakikasını izlemiş, görüntü kalitesini pek iyi bulmadığımdan blureyi çıkana dek beklemişim, iyi de yapmışım.
   Samsara'nın kelime anlamı merak edenler için açıklaması aşağıdadır. Merak etmeyenler içinse "vel basubadelmevt" ayarında bir şeydir.
   102 dakikalı görsel şölenimizde tek kelime edilmemekte, tek bir bilgilendirme yapılmamakta, hiç bir yazı gözükmemekte, izleyiciyi yönlendirecek en küçük müdahalede bulunulmamaktadır. Bir benzeri için (Bkz.Baraka) Şükela müzikler eşliğinde gözümüzün önünden geçen enfes görüntüleri temaşa ediyoruz, bu esnada algınızın ve aykuunuzun yüksekliğine bağlı olarak birşeyler düşünüyorsunuz. Ronfrik yapmış bir bıçak. İsteyen adam öldürür, isteyen ekmek keser. Ne yazsam zayıf kalacak. Entropik hal-i pür melâlimiz mi dersin, kapitalizm eleştirisi mi dersin, çevre sorunları mı dersin, silahlanma mı, tüketim mi, sevgi mi, din mi, din eleştirisi mi ? Ne diyeceğimi bilemedim. En iyisi aklımda kalanları maddeleyeyim. Son olarak da çöllerde rüzgar eser de eser....
  • Namibya çölünde rüzgar esiyor.
  • Budist rahipler bavaçakra yapıyorlar.
  • Belli ki silahsever lobisinden bir aile poz veriyor.
  • Katrina kasırgasından sonra bir kütüphane, kitapların üstü tümden kurumuş balçık,
  • Aynı kurumuş balçık kilise sıralarının üzerinde de var. (post apokaliptik yaklaşım)
  • Mekke'de hacılar tavafta, yüksek plan çekimde secdeye varanlar renk değişimi yapıyor (müslüman olasım geldi)
  • brezilyanın teneke mahalleleri ve kaşaneleri yanyana
  • kıçında don olmayan afrikalı kardeşlerimin elinde kalaşnikoflar
  • çin ordusunun androit kılıklı resm-i geçitleri
  • taylandın transvestitleri podyumda dansediyorlar
  • yavrucuğunu seven dövmeye kesmiş bir baba
  • Kahiredeki beton ziyanlığının ön planda gize piramitlerinin arka planda kaldığı çekimler (yalnız ben bu karelerdeki tezatı başka yerde görmedim)
  • arada civan gasparyan duduk çalıyor.
  • petra'da, yellowston'da, nemrut'da, kapadokya'da, vatikan'da, namibya çölü'nde ve daha pek çok yerde güneş doğup, batmaktadır.
  • şişme seks bebeklerinin yüz makyajları yapılıyor.
  • üç amerikalı obez hızlı hızlı yiyiyor, yiyiyor, yiyiyorlar.
  • Danimarka'lı zavallı inekler dönen platformda sütleri sağılırken duruyor, duruyorlar.
  • Çin'deki fabrikanın üretim bandında bir iki saniyelik boşluk bulan insankişisi sıkılıyor,
  • Asude mekanlardaki insanlar sakin nazarlar sarfederken, metropollerde hep bir karınca yuvası atraksiyonu, insancıklar koşuşturuyor, koşuşturuyor...
  • Budist rahipler bavaçakrayı bozuyorlar,
  • Namibya çölünde rüzgarlar esiyor.

Elbette atladığım yerler vardır, ancak aklıma düşüverenler bunlar.
S.kko holivut filmlerine ara verin, ıskalamayın, izlettirin hatta...



 
Samsara ya da saṃsāra (Sanskrit: संसार; Tibetçe: khor wa; Moğolca: orchilong) Sanskrit kökenli modern dillerde birincil olarak "dünya" anlamında kullanılır. Hinduizm, Budizm, Jainizm, Sihizm 
dinlerinde reenkarnasyon ya da yeniden doğum döngüsünü anlatan bir kavramdır.
Bu dinlerdeki genel anlayışa göre, ölümün gerçekleştiği sırada karmik hesap kişinin yeniden doğduğu sıradaki duruma aktarılır. Bir kişi sayısız miktardaki yaşamların ardından tanrılardan biri haline gelebilir. Bir tanrı ise daha önceki hayatlarında yaptığı iyiliklerden elde ettiği hikmeti tükenene kadar doğaüstü güçleri kullanabilir. 
Samsara'nın sonsuz ölüm ve yeniden doğum zincirinden nasıl kurtulanılacağı Budizm ve Hinduizm'de esas konulardan biri olmuştur. Budizm bodhi (aydınlanma) cevabını verirken, Hinduizm'de ise mokşa'dır.
Önemli Hint dinlerinin ortak tanımı olan samsara yaşamın döngüsünü, ölümü ve yeniden doğuşu, var oluşu ve yok oluşu tanımlar. Budizmgeleneğinin amacı bu döngüyü terk etmektir. Samsara, cehennemden tanrıya kadar insanoğlunun bildiği varlığın bütün tabakalarını içine alır. Bütün varlıklar kendini yaşamın döngüsünde bulur. Buna “Karma” felsefesinde istek ve arzular yoluyla kendini bulan eylem, düşünce ve hisler de dâhildir. Bu döngüden ayrılmak, ilk olarak Karma felsefesine ait bu elemanların tanınması ve anlaşılması ile mümkün olur.Mahayana felsefesinde ise Samsara ve Nirvana’nın kimlik teorisinden daha fazlası ortaya çıkmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder