Takke Düştü Kel Göründü !..
Tek mekanda geçen filmlerden biriyle daha karşınızdayız sinemaseverler.. Titrini pek sevmiyorum (pedofil) ama yönetmenliği iyi Bay Polanski, bizi "Hayalet Yazar"dan sonra "Vahşet"le karşı karşıya bırakıyor.
Evet film tek mekanda geçiyor, bu da beraberinde bir sıkıntı getiriyor, ama ilerledikçe oyunculuklara ve repliklere konsantre olursanız seksen dakikanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. İzledikten sonra "acep tiyatro oyunu mudur ?" diye düşündüm, araştırdım doğruymuş. Rahatlıkla sahnelenebilirmiş diye düşünürken onun da çoktan yapıldığını öğrendim. Bir de canlı canlı izlemek isterdim.. Neyse, gelelim filme :
Çocuklarının yaşadığı bir kakışma meselesinden dolayı, konuyu "uygar" çerçevede uzlaşma yoluyla halletmeyi amaçlayan son derece "uygar" yetişkinlerin biraraya gelmesi konu ediliyor. İlk başlarda "aman efendim ilkeller gibi çocuklarımızın tarafını tutmiyciiz tabiyki" diye başlayan diyaloglar, çeşitli aksilikler (Keyt Vinslet nasıl öyle ağız dolusu kustu ortaya anlamadım valla !), süperego zayıflatan lubrikantlar (18 yıllık single malt) ve nihayet egoların kendini göstermesiyle "vahşet tanrısı"nın zuhur etmesini adeta ibretten titreyerek temaşa ediyoruz.
Batının soykırımlara duyduğu göstermelik empatiye,
Toplumdaki gizli kast sistemine (sifon muhabbeti) ilişkin güzel eleştiriler,
İlkelliğin, ne kadar eğitimle sırlanmış olmasına rağmen hala içerlerde bir yerlerde taş gibi durduğuna,
Standart tepkilerin üniversal olduğuna,
Hempstırların vahşi doğada hayatta kalabildiğine,
Alkolün şişede durduğu gibi durmadığına, dair güzel tespitler barındırır.
Bir iki satır da oyunculuklar için : Codi Fostır, Keyt Vinslet, Kristofır Valtz ve Con Reli üstlerine düşeni fazlasıyla yapmışlar. Bay Kristofırın cep telefonunu, Bayan Keytin parfümünü ve aynasını kaybedince yaşadıkları çok komik. Özellikle Bay Kristofır yerde boynu bükük küçük Emrah gibi oturunca pek acıklı oldu. Con Reli gizli münevver odunsu rolünde pek iyi. Keytin sarhoşluğu pek pis, Codinin isterikliği izlerken gerer adamı.
Filmin son sekansında, yaşanan tüm arbedenin çocuklar için pek de anlam ifade etmediğini görüyoruz.
Valla ben sıkılmadım, sizler de sıkılmayabilirsiniz, hoşunuza bile gidebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder