Ne zamandır boşlamışım Murakami'yi. Büyülü Gerçeklik de fazla gelecekti. Sınırın Güneyinde, Güneşin Batışında iyi bir seçim olur dedim. İyi de oldu.
Hacime'nin (Protagonistin (ne işim olur protagonistle !) esas oğlanın adı Halime'yi andırıyor, şaşırmayalım) süpersonik bir hayatı vardır. İki caz kulübü, sevdiği bir karısı, iki çocuğu, iyi bir geliri, düşeş ihaleler peşinde (ve onu da bundan sebeplendiren (bir nevi havuz müteahhiti)) bir kaimpederi, daha neler. Hacime bu (zahiren) her şeyin yerli yerine oturmuş hayatında ciddi bir boşluk hissetmektedir. Derken çocukluk aşkıyla karşılaşır, olaylar gelişir.

Bir (bilemediniz iki) günde, otobüsle Ankara-İstanbul-Ankara rotasında bitebilecek bir romandır. Aşık olduysanız, aşıksanız daha da bir ilgiyle okursunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder