27 Deneme, 198 sayfa. Salah Usta'nın 1001 Gece Denemelerinin müstesna bir fasılası. Nedir: denemeler genellikle şiirden, edebiyattan, tiyatrodan haz alan kişilerin beğenileri için şımşıkırdak olmasına karşın, bu güzelliklere yabancı kârilere gelmez, sıkar. Ne gam! tüm bu güzelliklerin uzağında olsanız bile yazarımızın dilimize attırdığı taklaları görmek için dahi okunur. Dilin güzelliklerinden kâm alıyorsanız, dudaklarınızın kenarında bir gülümsemeyle sayfaları çevireceğiniz garantidir.
Otobiyografik kimi denemeler insana şapka çıkarttırıyor. Düşünüyor ve "hımm o zamanlar nasıl bir düşün ve edebiyat dünyası varmış!" diye hayretlere düşüyorsunuz. Mâteessüf (o da nesi?) bu neşriyatın artık satması mümkün değil. Günümüzün modern ve hızlı yaşamında tüketilmek için pek bir rafine.
Küçük bir alıntı aşağıda. Hazret, hayatta olsaydı gönül koymazdı bunu bilirim.
"Kısacası, karşı konulmaz bir gücün tutsağı olarak tüm insanlar, kadınlar-erkekler, kösnül isteklerle körleşmiş bir durumda birbirlerinin kollarına atılırlar. Bunu yaparken de düğünlerine, şenliklerine yol gösterenin ölü olduğundan bir an bile kuşkulanmazlar. Ölüm bir eliyle kösnüllük uyandırarak, öbür eliyle uyuşturuculara beleyerek onlara yol açar. Yani Yaşamı veren Ölümdür. Yaşamı alan da Ölümdür. İşin başında ve sonunda sadece o vardır." S.178
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder