230 Sayfa. Bir günde, iki gecede bitti. Tülay German; hayatını kısa, sade, akıcı cümlelerle anlatmış. Ama ne hayat! Tülay, özgür bir ruh. Amerikan kolejinde önüne konan iki seçeneği de pas geçiyor (1. üniversiteye mi gideceksiniz? 2. evlenecek misiniz?) "şarkıcı olacağım" diyor. Hayatı boyunca da istediği gibi yaşıyor. Gıpta ederek okudum. Okurken gözüme çarpan isimlerden afalladığım oldu (Alain telefonda "cesaret" diyor (Delon olan), Yves'e bir sahne kostümü diktiriyor (Saint Laurent olan) daha neler). Evlerinin müdavimleri ise ağzımın suyunu akıttı resmen. Abidin Dino'dan, Aşık Nesimi Çimen'e, Yaşar Kemal'den, Nükhet Duru'ya resmen 360 derecelik bir yelpaze. Hakkında sadece "Burçak Tarlası"nı bildiğim kadının (cehaletimin sınırı yok) ne çok yüzü, ne çok şapkası varmış.
Hakkında yazılanlarda, söylenenlerde genelgeçer bir önyargı var (sanki aksi mümkünmüş gibi): Erdem Buri ile birlikte olmazsa daha çok tanınırmış, Buri onun önünü kesmiş gibi. Ben kitabı okurken sevdiceğine koşulsuz (hayattan ayıracak kadar) bir sevgi bir aşk gördüm. Bu, iki kişi arasında yaşanır ahali! Tülay mutlu, Erdem mutlu. Size ne oluyor? İyi ki de öyle yapmışlar.
Okuyunuz, okutturunuz. Hem dönemin fotoğrafını çeker, hem de özgür bir yaşam nasıl sürdürülür öğrenirsiniz.
Sadece ismini biliyordum oysa şimdi sepete atmaya gidiyorum.
YanıtlaSilUff ya atamadım sadece çok para ödenince alacak yerlerde satışta.. Üzdü.
YanıtlaSilAa hakikaten doğru, üzüldüm. Ama yakında girer diye düşünüyorum.
Sil