Üç aydır komodinimin üzerinde. 985 sayfa. Cesameti yüzünden yanımda alıp gezdiremiyorum da (985 S.). İlk üç kitabı (roman beş kitaptan mürekkeb (mürekkeb?)) ite kaka bitirdim. Aslında edebiyat eleştirmenleriyle ilgili ilk kitap güzel sarmıştı ama sonlara doğru iyiden sündü. Yarım bıraktığım bölüm kadın cinayetleriyle ilgili olandı (oysa en kolay okunan bölüm olduğu söyleniyor). Araya da uzun seyahatim girdi, birbuçuk ay bakamadım. Dönünce başladım ama akmıyor, gitmiyor. Hayır, eleştirilere kritiklere bakıyorum: "modern zamanların başyapıtı", "Patty Smith'in (pek de severim) başucu kitabı", "Latin Amerika'nın en iyi yapıtı" gibi betimlemeler gırla gidiyor. Herhalde edebiyat kanallarım tıkandı, subaplarım paslandı diye düşündüm. Ve dedim ki: gelmişim elli küsur yaşına akmıyorsa kapat gitsin. Şu ahir ömrümde bitiremediğim (belki de bünyede son bir yılda yaşanan endorfinserotonindopaminoksitosin zafiyetinden) ikinci kitap olmuştur (diğeri Fernando Pessoa'nın "Huzursuzluğun Kitabı"dır (o da pek depresiftir, son elli sayfada pes etmiştim)). Postmodern roman sevenler değişik tatlar alacaklardır belki ama fakirin edebiyat beğenisi o kadar da yetkin değilmiş demek ki (Joyce'un Ulysses'ini bile bitirmişliğim var ama buna kalibrem yetmedi zaar (zaar!)). Siz bilirsiniz yani.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder