15 Kasım 2021 Pazartesi

"Geber Anne!" Paralel Evrende Sezgin Kaymaz.

   Nesnel değerlendiğinde bilimkurgu denilebilecek bir roman olmasına karşın en hazzetmediğim Sezgin Kaymaz romanıdır. Kaldı ki fakir, bilimkurgunun müptelasıdır.
   Neyse romana dönelim. Ankara'da musmutlu bir hayat süren maderşahi İsmailoğlu ailesi. Vezir Melek, şah Şükran, kaleler Tufan ve Tayfun, piyon Sarı (ailenin köpeği (rolü değerlendirildiğinde pek de piyon değil, karşı hatta sızıp sonradan vezir olan piyon da denilebilir)) şımşıkırdak bir hayatı memnuniyetle yaşarlar. Bir gün sadece Tayfun'un şahit olduğu bir olay sonucu olaylar gelişir.
   Bay Kaymaz'ın bu 365 sayfalık romanı ilk kez elimde oyalandı. Nedir: 150 sayfada kotarılabilecek novella muhtevasına sahip bu romanı, 3yüz küsur sayfa okumak zoruma gitti. Kerem'in ne kadar bombastik bir karakter olduğu üzerine yapılan güzellemeleri çıkaracak olursak, roman otomatik olarak %20 kısalır. Kurguya öyle fazla bir katkısı olmayan Haşan (Hasan değil yalnız!) ve meslektaşını da çıkarırsak bir %20 daha gider, elimize makul uzunlukta meraklı bir novella kalır. Kâri de sıkılmaz. 
   Bilimkurguda paralel evrenler konusunu (hakkında bir dergi yazısı yazabilecek kadar. Bkz. Bilim ve Ütopya Mayıs 2020 sayısı) bilip sevdiğimden, sonunu taa en başta tahmin ettim. 
   Sezgin Kaymaz kitaplarına başlayacaksanız, bundan başlamayın derim. Hatta doğrudan pas geçebilirsiniz.

1 yorum:

  1. Yıllar önce ben de kitabı benzer hissiyatla okumuşum; https://okumagunlugum.blogspot.com/2013/08/geber-anne-sezgin-kaymaz.html?m=1
    Elinize sağlık:)

    YanıtlaSil