28 Kasım 2024 Perşembe

"Transhümanist Devrim" Geliyor Gelmekte Olan

   Çinlilerin bedduası mı tuttu ne! Çok ilginç günler yaşıyoruz.
   Bir süredir çeşitli mecralarda kulağıma çalınıyor bir "transhümanizm" kavramı. Hazır bu seriye başlamışken, fikrim olacak kadar bilgim olsun bari diyerek oturdum kitabın başına.
   Okumaya erinenler için kısaca bir özet geçeyim: Efendim bilim insanlarının nihai hedefi "posthümanizm" (bunu başka bir yazıda didikleriz). Ancak şu anki bilimsel bilgiyle bu mümkün değil. 
   Şimdilik konuşulan şey: "transhümanizm". Nedir bu kavramın esbâb-ı mûcibesi? Günümüzün bilimsel bilgisiyle kimi disiplinlerin yöntemleri değişiyor/değişecek. Misal: tıbbın amacı hastalıkları gidermekken artık sağlığın bozulmaması ve ömrün uzaması olacak. Enformatiğin amacı bilginin kolayca dolaşımıyken artık bilginin veri olarak insan zihnine entegre olması hedeflenecek. Buna benzer daha neler (işin içine nanoteknoloji ve yapay zeka da giriyor elbette). Bununla ne mi olacak? Şöyle ki: bir on 15 yıla kadar, genetik hastalıkların kökü kazınacak, yaşam süresi uzayacak (15 yıl bekleyebilirseniz 130 yaşına kadar yaşamanız işten bile değil diyor bilimsel dedikoducular). Bu değişimler önce çok mantıklı makul taleplerle değişimi talep edecekler ("doğacak çocuğunuzun down sendromlu olmasını (yahut şizofren illetine iptila olmasını) engelleyebiliriz" diyen birine karşı koyamazsınız). Sonrası da transhümanizm. 
   Efendim şöyle bir açıklama yapmak zaruridir. Bilim ilerler ancak bunun bir felsefesi olmadan kullanımı çeşitli garabet doğurur (bkz.nükleer enerji). Batı, bu konuda düşünmeye başlamış bile. Yazarımız bilim insanı değil feylesof. Haliyle sahip olduğu genel bilimsel bilgiyi, bu kavramın kullanımıyla ilgili soruların cevaplanması için kullanmış. Bu bağlamda, konu hakkında bilgi sahibi olmadan (çünkü bilimsel gelişmeler kitabın sonunda kısacık fasıllar halinde verilmiş) fikir sahibi oldum diyebilirim. Nedir: kitap kısa olmasına (154 S.) karşın zor okundu, notlar alındı, altıüstü çizildi, bolca aralar verilip düşünüldü. Yani beklenen frekans yakalanmadı. Bir de Lük bey (böyle okunuyor yamulmuyorsam) oldukça ulusal olarak yaklaşmış konuya. Transhümanizmin kitlelere nasıl ulaşacağı hiç işlenmemiş misal (kişisel görüşüm: bunun şanslı azınlık (kremdölakrem de derler) tarafından zaten kullanılmaya çoktan başlanmış olduğu yönünde). Kuvvetle muhtemel; gaile derdinin çok üstündeki zatlar, kendilerine özel hazırlanan genetik takviyeleri bu yüzyılın başından beri alıyorlardır, yedekte klonlanmış organları hazırda bekliyordur ve cinayetekazayaintihara kurban gitmezlerse dalyayı rahat devireceklerdir. 
   Bu pilav daha çok su kaldırır. Kısa keselim Aydın abası olsun. Velhasıl: kavram hakkında fikrim olsun diyenler okuyabilir (birazcık da bırrrlayarak).

4 yorum:

  1. Çok ilgi çekici bir konu. Uykuyu da hallederlerse çok sevinirim. Uyumak zorunda olmak çok canımı sıkıyor oldum olası.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne mutlu size! Belli bir yaştan sonra o uykuları özleyebilirsiniz. Tadını çıkarın bence;)

      Sil
  2. Aklınızın başınızda olması kaydıyla iyi de alzheimer ne olacak? Önce onu halletsinler 130'lu yaşları bilahare konuşalım:) O konuda bir şey diyor mu? Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gül Hanım, kısıtlı bilgimle şunu söyleyebilirim ki mendebur Herrn Alzheimer eğer işe başlamışsa ancak geciktirilebiliyor ve gen tedavisine başladığınız anki telomer durumu ile güncelleme yapılabiliyor:( Bu konuda çalışmalar var ama mevcut hasarı geri döndürmek mümkün olmuyor. O yüzden bir yaştan sonra spor yapmak, dil öğrenmek, dansa ağırlık vermek ve enstrümana başlamak oldukça mantıklı:)

      Sil