Kristofır bir cinayeti çözmeye hallenir. 15 yaşındadır, olaylar gelişir.
Her şey bu kadar basit değil. Anlatması zor, okuması kolay romandır (novella diyebiliriz kolayca sadece 229 sayfa, üstelik bir sürü resim var). Birinci kişi ağzından aktarılmış ve sayfalar ilerledikçe kendinizi Kristofırın yerine koyabiliyorsunuz (inanın bu hiç kolay bir şey değil). Şöyle bir ipucu verebilirim (başım da ağrımaz): Kristofır okulun özel bir sınıfına gidiyor ve arkadaşlarından bazıları mesela durmadan başını duvara vuruyor.
Zehir hafiyemizin duygusal bölümü kadük. Aşırı rasyonel. İlginç bir bakış açısıyla kimi zaman evrenin genişlemesini, kimi zaman ışığın yayılma prensiplerini öğreniyor ama tuvaleti daha önce başkası kullandığından altına işemekte bir beis görmemenin nasıl olur da aynı kişide olduğunu anlamakta zorlanıyorsunuz.
Kolayca okunan kitabımız hem temel fizik, kimya, mantık bilgilendirmesi yapıyor ama bence en önemlisi dünyaya farklı (evet, belki uzun süreli değil ama yine de farklı) bir açıdan bakmanızı sağlıyor. Bu da bir kitap için az şey değildir.
Ben sevdim, size de öneririm.
hmm bunu severim:) elinize sağlık:)
YanıtlaSil