Nora Seed bitiktir. Kedisi ölür, işini kaybeder, potansiyeli olmasına karşın başladığı hiçbir işi tamamlayamaz, ondan eczaneden ilaç almasını isteyen komşusunun bile ona ihtiyacı kalmaz, berbat bir yerde yaşamaktadır. O da ne yapsın! Yaşamamaya karar verir, bir anda kendini hayatlarının değişik versiyonlarının olduğu bir kütüphanede bulur (bazıları buna araf der ama yazar burada ısrarla hayır burası araf değildir demektedir).
296 sayfa, dili akıcı, iki günde biter. Fikir yaratıcı, kurguda paralel evrenler olduğunu düşünürsek bilimkurgu olarak bile addedilebilir. Ancak şu var ki: okumayı bir hobi değil bir uğraş olarak ele alıyorsanız ilk 50 sayfadan sonra halk bilgesi Cem Yılmaz'ın şu vecizesi aklınıza gelir "Herşey içimizde!".
Sonunu taa en baştan tahmin ettiğim halde tatillerde okuması kolay olduğundan bir şans verebilirsiniz. Ancak bence yüksek düzeyde felsefi yahut edebi haz almanız olası değildir.
Bu yazar ilginç konular bulsa da yazdıkları hep kof oluyor gözlemlediğim kadarıyla, sadece bir kitabını okudum ama tarzını anladım... elinize sağlık:)
YanıtlaSilBen de o yüzden kötü bir fotografini yapıştırdım yazının sonuna :)
YanıtlaSil