Arka kapağında J.G. Ballard ve Douglas Adams'ın kitap hakkındaki sözleri var: "en büyük komedyen", "önemli mizah yazarlarından biri" diye. Kaldı ki fakirin bilimkurgu okurken en çok güldüğü kitap Otostopçunun Galaksi Rehberi'dir. İthaki de kitabı bir kez daha güzel bir kapakla basınca (daha önce de Metis basmış) aldık oturduk başına.
Will Barrent kim olduğunu bilmeden bir hücrede uyanır. Hafızası silinmiştir. Sonra öğreniriz ki: suçluların Dünyada barınmaları istenmediğinden uzak bir gezegene kendi kurallarıyla yaşamaları için tecrite gönderilirler. Yeni ismiyle "402", kuralları suçlular tarafından oluşturulmuş bu yeni gezegende yaşamaya çalışır. Burada suç ve kötülük en büyük erdemdir. Olaylar gelişir.
Kendi adıma okurken gülümsediğim yerler hiç olmadı. Zira Sheckley, kitabını mizahi bir biçimde yazmamış. Bilimkurgu olduğu da tartışılabilir. Zira (zira! (amcaya bağladım iyice)), bu türün iki önemli unsurundan novum, burada yok, bilişsel yadırgatıcılık da sadece sosyal açıdan var. Zihin açıcı bir tarafı olduğu kesin: toplumda suçlular (aklınıza yalnızca katiller, sosyopatlar gelmesin ama siyasi muhaliflerin, düzen karşıtlarının da "suçlu" olarak etiketlendiğini hatırlayalım) ilerletici bir rol oynar mı? Suçlu olmayan toplum, yeknesaklığa evrilir mi? gibi sorular sorduruyor.
Velhasıl: iyi bir bilimkurgu romanı olmamakla birlikte zihninizi çalıştırabilecek potansiyeli olan kitaptır. Meraklılarına öneririm.
Biraz vahşet var sanırım, ama konu ilginç :) “çöküşe giren tüm toplumlar kendilerini kalıcı göstermişlerdir” sözü kitapta geçiyor sanırım, anlamlı... Elinize sağlık:)
YanıtlaSilVahşet demeyelim de şiddet var:) Evet bu ve bunun gibi oldukça etkili tespitler var. Teşekkürler.
SilSuper blog
YanıtlaSil