Yılmaz Özdil'in üslubu belli. İki köşeyazısını okuduğunuzda şıpınişi çözersiniz. Kısa, vurucu cümleler, okura dikte eden tarzda bir üslup. Kimi fikirlerine (bazen çoğuna) katılmamakla birlikte yazdığı köşe yazıları bir süre sonra bağımlılık yapabiliyor. Bunda iflah olmaz muhalifliğinin etkisi var tabii ki. Sevenleri ve nefret edenleri var. Fakir ikisinden de değil. Baktığı perspektif bazen benimkiyle örtüştüğünden "du bakalım bugün ne yazmış ?" kabilinden okuyorum.
Mustafa Kemal hakkında bugüne dek çok yazıldı, çizildi. Andrew Mango'dan, Celal Şengör'e dek bu konuda yazanları okumaya gayret ettim. Nutuk ise yıllardır kütüphanemde durur. Kronolojik okuması hayli zahmetli olduğundan, yıllar içinde rastgele sayfalar açıp okuyordum. Son yıllarda farkettim ki : tamamını okumuşum. Bu veçhe baştan sona yaptığım okumada yanılmamış olduğumu gördüm. Hal böyleyken Bay Özdil'in kitabını neden aldım okudum ? Bay Özdil, kitabın 10 yıllık bir çalışma olduğunu, böyle bir bakış açısıyla daha önce ele alınmadığı iddiasında. Bir ikisini tenzih ederek, bugüne dek Atatürk hakkında okuduğum kitaplar ya hamasi yahut müstehzi açılardan yazılmıştı. Başka bir damar yakalamak amacıyla aldım, okudum.
520 sayfa, cumartesi başladım (yoğun bir haftasonu programına karşın) pazar günü akşamı bitti. Bazı yerlerde hissiyatın (ister istemez) yükseldiği, gözlerin buğu yaptığı oluyor. Bazen gülümsetiyor, bazen kızdırıyor. Ancak bugüne kadar okuduklarımdan farklı çok az şey verdi bana.
Bakın ! burası hakikaten önemli (kimden kopya çektiğim açık !) : okuma fakiri gençliğin ilgi göstereceği bir çalışma. Twitter gibi 140 karakteri geçmeyen cümlelerin okunması onların anlayabileceği bir tarz. Bu açıdan Mustafa Kemal'in bilinmeyen, öğretilmeyen, üstünde durulmayan yönleri anlaşılabilir. Sorun şu ki : fakir bunları zaten biliyordu. Yine de bilmeyenlerin başlaması için güzel bir nirengi noktası.
Gelelim olumsuzlamalara... Son yıllarda Bay Özdil'in köşe yazılarını takip eden gazete okuru, köşe yazılarında konu ettiği bir çok anekdotun, bilginin kitapta olduğunu fark edecektir. Bir de kitap çok agresif bir reklam kampanyasıyla basıldı (kimbilir Kırmızı Kedi bu kitabı basarken nasıl mali güçlükler çekti !). Belli başlı kitap sitelerinde satılmasına diyecek bir şey yok ama alışveriş sitelerinde bile satılması, başta yazarının "almak gerek !" minvalinde yazdığı yazılar, gazetelerde çıkan haber/ropörtajlar; vahşi kapitalizmden koşarcasına uzaklaşan fakiri ürküttü. Gönül isterdi ki : hiç reklamı yapılmadan kulaktan kulağa yayılsın ve yine çok satsın.
Neyse : Mustafa Kemal hakkında ortalamanın üstünde bilgi sahibiyseniz okumazsanız da olur ama bu konuda bir başlangıç yapmak isteyenlere hararetle öneririm.