İki buçuk saat sürüyor. (özellikle üç buutlu izlemek hayli yorucu)
Evıncırs takımının meşruiyeti üzerine başlayan bir ayrışma üzerinden, takımın bölünmesine yol açan bir süreci konu alan filmimiz; bildik kalıpların ötesine çıkamayarak her yıl izlediğimiz çok efektli bir dizi olmasının ötesine geçemiyor.
Kavga dövüş sırasında içlerinden biri "yok mu kardişim daha fazla olağanüstü özellikli birileri ?" diyerek çemrikiyordu (sanırsam demir adam). Sonuna kadar katılıyorum. Hele son bölümde dahil olan kedi kılıklı prens (evet bildiğiniz prens), ergen örümcekadam ve karıncaadamla iyiden iyiye kalabalıklaşan grup kendi aralarında arkadaşça tepişip, döğüşürken efektlere iyiden iyiye pik yaptırmışlar.
Sinema olarak değerlendirilebilir mi ? O kadar insana ekmek çıkarmış, üzerinde bir konser salonunu dolduracak kadar çok kişi çalışmış, emek vermiş. Ama fakire göre bu sinema değil. Eyyy marvılcılar ! sinemayı sizden öğrenecek değiliz. Stenlii'nin ekmeğini (ki bu bölümde fedex kuryecisidir kendileri) daha ne kadar yiyeceksiniz ? Şunu biliniz ki : arakolpa'dan bir daha ekmek yiyemeyeceksiniz.
Evet sevgili sinefil : duvara bakarak geçireceğiniz bir üç saatiniz varsa onun yerine bu filme gidip zamanı ezebilirsiniz. Ama "sinema" izlemeye niyetiniz varsa başka film seçmenizi öneririm.