İnsanlar neden evcil hayvan besler ?
Neden alkışlarız ?
El sıkışmanın etimolojisi nedir ?
Neden hastalanırız ?
Neden boşanırız ?
Tiyatrocular neden bellerinden eğilerek seyirciyi selamlar ?
Berber koltuğunda uyku basmasının sebebi nedir ?
Köpeğimizi pışpışlarız da kediyi niye uzun okşamalarla severiz ?
Penguen, sincap neden sevimlidir de sürüngenler sevimsizdir ?
Niye dans ediyoruz ?
Sallanan koltuk ve hamak sevdamızın asıl nedeni nedir ?
Vedalaşırken neden el sallarız ?
Ben bu satırları ne diye yazıyorum ?
Bunlar ne biçim sorular ?
Desmond Morris bir etolog. Türkçesi; hayvan davranışlarını gözlemek ve yorumlamak üzerine uzmanlaşmış bir zoolog (zoolog : hayvanbilimci). Oturmuş; mesleki birikimlerini önüne koyarak insanı gözlemlemiş. Gözlemlerini de önce "Çıplak Maymun"da, sonra "İnsanat Bahçesi"nde, daha sonra da "Sevmek Dokunmaktır"da bizlerle paylaşmıştır. Fakir de sırasıyla hatmetmiştir bunları...
İlk okuduğumda hormon feromonları içinde dolaşan bir yeniyetme olduğumdan öncelikle "Cinsel Yakınlaşmaya Çağrı" bölümüne özel bir ilgi gösterdiğimi itiraf etmeliyim. Lakin, okuduklarım öylesine ilgi çekiciydi ki kalan bölümlere de gereken özeni göstermiş, hatta o zamanlar hiç adetim olmadığı halde bazı satırların altını çizerek tekrar tekrar okumuştum. Aradan geçti 30 yıl. Arakolpa değişti. Bazı kitaplar uzun aralıklarla okunmalıdır. Bu da öyledir.
İkinci okumada, ilk okuduğum hazzın aynısını, hatta katmerlisini aldım diyebilirim. Zira yaşadıklarım, gözlemlediklerim artmıştı. Üslup yine eğlenceli, gözlemler yine göz belerttiriciydi (var mıdır böyle bir sıfat bilmiyorum ama). Dokuz bölümden oluşan kitabımız tensel temasın hayatımız üzerindeki etkilerini safhalarla açıklamaya çalışıyor. Üslup ne zaman sıkıcılaşsa, Bay Morris hemen tarihten, günlük hayattan çarpıcı örneklerle ilgimizi canlı tutmayı başarıyor. Bu arada üç paragraf üstte sorulan sorulara ve daha nicelerine kendi bakış açısına göre cevaplar veriyor. Pekiyi cevaplar bilimsel mi ? Bilmiyorum ama mantıklı oldukları kesin.
Müdavimler bilirler bu güncede "amman kaçırmayın, mutlaka okuyun" diye reklam yapmayı sevmem. Lakin, çocuk yetiştiriyorsanız, sosyal ilişkilerde tutukluk yaşıyorsanız, kalabalık sizi bazen sıkıyor ama onsuz da yapamıyorsanız, nedenini bilemediğiniz saplantılarınız varsa, şehri seviyorsanız, pastoral yaşamı seviyorsanız, yukarıdaki soruların cevaplarını merak ediyorsanız okuyunuz, hatta kitaplığınızda bulunsun, bir otuz yıl sonra tekrar okuyunuz derim. Hem beden dilini çözebilmenizi sağlar, hem de oturup ahkam kesmeye yarar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder