Sinemada izledim. Size de öyle yapmayı öneririm. (görsellik güzel)
Standart holivut filmi olduğunu biliyordum. (öyle de çıktı)
Sinemadan çıkınca filmi direkt unutuyorsunuz. (ahh ne güzel)
Başrolde ergenlerin olduğu iyi pazarlanmış filmler son yıllarda yardımcı rollerde iyi aktörleri harcamak için kullanılıyor.
Bu öyle değil. Kolinfört (ki snop ajan rolü cuk oturmuştur), Maykılkeyn, Semyılceksın (ki aksanı duymalara sezadır), Marksıtrong beklenen frekansı gerçekleştirip, filmimizi daha bir izlenebilir kılıyor.
Yer yer güldüğüm sahneler oldu, hiç canım sıkılmadı, ilgim düşmeden sonuna dek izledim. Kilisedeki katliam sahnesinin koreografisini nasıl yapmışlar acep ? diye düşündüğüm anlar bile oldu (nadirattan bir nüve : holivut filminde arakolpanın düşünmesi).
Filmin hakkını yemeyelim : kahraman britiş eycıntlarının estetize şiddetleri pek şık çekilmiş, kostüm tasarımcısını da tebriklemek gerekir. Varoşun da, şıkın da hakkını vermiş. Kötü adamın gardrobu ve yemek zevki ise (holivut filmi olmasına karşın) Amerikalılara atılmış doksandan goldür.
Hülasa, çoluk çocuk olmaksızın patlamış mısır ve karbondioksit basılmış şekerli sıvılarla gideri vardır (sinemada biraya izin yok (yakında evlerde de yasaklarlar artık)).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder