13 Ekim 2021 Çarşamba

"Kumarbaz" Dostoyevski Eskimiyor!

 
   Bay Dostoyevski'nin işbu romanını okuyalı bir 30 yıl kadar oluyor. O zaman bende bir etki bırakmıştı (hiç bir zaman kumara uzak durmayı gerektirecek kadar yakın olmadım). Şu aralar bilimkurguya pek dadandığımdan "du bakalım biraz da eskileri karıştıralım" saikiyle oturdum 177 sayfalık novellamızın başına.
   Aleksey İvanoviç pek dertli bir genç. Öğretmenlik yaptığı zengin ailenin evlatlığına aşık. Bir kumar sayfiyesinde (var böyle bir şehir Roulettenbourg) olaylar gelişir.
   Roman 1866 yılında yazılmış. İnsanevladının neredeyse tüm paradigması (ne işim olur paradigmayla) perspektifi, çevresel faktörleri, idraki değişmiş. Öyleyse neden romanımız insanı hiç bırakmadan peşinden sürüklüyor? Her ne kadar romanımızda çevresel faktörler oldukça eski olmasına karşın, insanevladının o haris, muhteris karakteri pek değişmiyor da ondan. Fakir yine yazarımızın genç Aleksey'i ortaya oturtarak kurduğu o bombastik resme daldı gitti. Tüm karakterler (ayrıntılı olarak betimlenmemesine karşın) gözünüzde canlanacak kadar gerçekçi, tüm hissettikleri son derece sahici, romanın en önemli özelliklerinden serim/düğüm/çözüm sıralamasında olmadığı halde (belki de bunun 25 günde yazılmasının bir etkisi vardır!) sürükleyici. Paralel okumalarda değil, asıl okumalarda okunası.

6 yorum:

  1. Klasikler boyle işte, temeldeki insan değişmiyor yaratıldığı andan beri, usta eller de işleyip parlatınca yüzyıllar boyunca okutuyor kendini...

    YanıtlaSil
  2. Bende de Karamazov Kardeşler var okunmayı bekleyen, sırasını öne almalı, elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onu da geçen yüzyılda okumuştum sanırım:) Yazınızı sabırsızlıkla bekliyor olacağım.

      Sil
  3. 25 gün, vuv! Simyacı kitabını 4 haftada bitirmiştim, bazen okumayı bilmediğimi düşünüyorum. Sonra kitabın 2 haftada yazıldığını öğrenince kendimden utanmıştım. Güzel bir yazı dili, yeni kelimeler öğrenebileceğim bir dil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konudaki rekor P.K.Dick'e aittir. Üstad bazı kimyasalların da yardımıyla (geçim derdi uğruna olsa da) bir ayda 2 roman onlarca hikaye yazarmış:)

      Sil