26 Ağustos 2014 Salı

"Sin City 2" Femfatal ve çizgiroman tutkunlarına...

    Fakir okumayı yeni sökmüş sabiyken hayatı çizgiromandı. Parası yettiğince alır (asla arkadaşlarınınkinden değil (neden ? çünkü değiş tokuş yapılacaktır)), yetmediklerini de bayiin önünde (bakar gibi yaparak) okurdu. Hal böyleyken Sin City'yi başka bir kafayla izledi tabiy ki. 2005 tarihli Günah Şehri; bir film değil hareketli çizgi romandı. Karakterler, o siyah beyaz çekimler, bariton dış ses, hababam yakılan cigaralar, uçan kafalar, Tarantillo ve Rodriguez'in çiçekli kafalarının bombastik bir dışavurumu, fakiri kendinden almıştı.
   Derken dokuz yıl sonra serinin ikinci filminin yayınlanacağını öğrendim. İlk işim malum ortamlardan birincisini bulmak oldu. YIFY bu konuda iyi bir kaynak. Bir de ne göreyim : hem uzatılmış hem sansürsüz sürümü var. İki gece önce Old Pulteney adlı bir arkadaşla gerine gerine izledim. Türün meraklılarına kesinlikle bu versiyonunu izlemelerini tavsiye ederim. Öyküler daha bir oturmuş, sahneler daha bir vurucu. Neyse, bu gece de üç buut desteğiyle ikinci bölümünü de izledim.
   Kadronun neredeyse tamamı yine zuhur ediyor. (Burusvilis kilo vermiş (zati az endam ediyor), Mikirurkun makyajı aynı olduğundan pek bir değişiklik yok, Cesikaalba biraz çirkinleşmiş (evet yine podyum dansı yapamıyor), Pavırsbuuti hep aynı, Maykılklarkdankın (toprağı bol olsun), ve Devınaoki (ölümcül miho) yok (tatsız tuzsuz replikaları var). 
   Yeni katılanlar ise göz dolduruyor. Caşbrolin, Cazıpgordınluit, Reyliyota, Kıristofırloyd (kısa da olsa rolün hakkını bihakkın veriyor), veee ikinci bölüme adını veren Evagriin. 
   Sezar'ın hakkı Sezar'a. İkinci bölüm birincisine rahmet okutuyor. Yönetmen koltuğunda Frenkmillır da olsa, senaryo ilk bölüm kadar incelikli ve sert değil (evet ilki öyleydi). Genel olarak bir femfatal (ki Evagriin bu role cuk oturmuştur (yine deli deli bakıp, bol bol sigara içip, kıçını başını açmaktadır)) etrafında dolaşan senaryo; Tarantillo'nun yoksunluğunu bas bas bağırmakta, ilk filmde dönen çatallı geyikler ikinci bölümde bulunmamaktadırlar. Aç yavru kedi masumluğundaki bakışlarıyla mağdur kumarbazı (muktedirlerin kulağı çınlasındır) canlandıran Casıpgordınluit bile zevahiri kurtaramamaktadır. 
   Olsundur. 

   Yine siyah beyaz (araya serpiştirilen sepya (yahut tam tersi floresan) renkler) sahneler, şükela sekans geçişleri, bol şiddet (izleyin, destrodoya iyi gelir), beyaz kanlar, kızıl kanlar, kara kanlar, iyi bir müzik, bol makyaj (yalnız Steysikiiç'e boşa para vermişler, yaptıkları makiyajla bir gömlek yakasına 2 (iki) metre patiska gitmiş (o kadar kalın bir boyun)), 50/60 model otomobiller (arada 70'lerden de bir iki serpiştirmişler), vandal bir mizah ve daha neler. 
   Çizgiroman müptelaları ve farklı bir sinematik deneyim izlemek isteyenler yakın dursun derim.
   Arakolpa çekilir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder