10 Temmuz 2013 Çarşamba

"Hayat Kaç Kere Başlar ?" Kaç kere ?

   Suluzırlak bir insan değilim. En son onüç yıl önce kızıcığımın yıkılan odasındaki küçücük şemsiyeye bakarak ağladığımı hatırlıyorum.
    Bir de bu kitabın belirli paragrafları gözlerimi doldurur gibi oldu. 
   Kitabımız bir hayat öyküsü. Eskilerden başlayıp günümüze süregelen, serbest çağrışımlı anıların ard arda yazılmış hali. Bu anılar oldukça kişisel olup birçoğumuzu ilgilendirmeyebilir, ancak yansıttıkları günlere dair ilginç ipuçları verdiğinden okuması keyifli olabiliyor. İlk bölümlerde aile anılarından oluşan anılar gittikçe yazarımızın çevresinde kümeleniyor ve sanıyorum ki kitabın yazılma amacını oluşturan büyük kırılmaya doğru doludizgin akıyor. Büyük kırılma noktası : 17 Ağustos 1999 depremi. Birçok insanın hayatında (hem metaforik, hem de gerçek anlamda) kırılma yaratan bir tarih. Yazar da bu kırılmadan nasibini almış, hayatındaki en önemli figürlerden ikisini, anne ve babasını kaybetmiş. Kaybettikleri, bizlerin de pek sevdiği alt komşularımız Atilla Abimiz ve Filiz Teyzemiz olmasa yazılanlar bu denli etkiler miydi fakiri ? Bilmiyorum. 
   Ama başlangıçta yabancılaşmış olarak okuduğum satırlar; deprem faslına geldiğinde, hayatımın bir bölümü (hem de üstünü örtmeye çalıştığım bir bölümü) gözlerimin önüne geldiğinden kah gülerek kah gözlerim dolarak yaladım yuttum. 
   Fakirin bugüne dek bir çok kitapta ismi geçti. Lakin bu kitaba gelinceye dek isminin geçtiği satırlar hep karanlık komplolar ve hayali organizasyonlarla süslendiğinden sahafta kitap karıştırırken ismine rastladığında hep ürperdi. 
   Bu kitaba kadar. Burada anlatılanlar hep gerçek, birebir yaşanmış olaylar. 
   Depremden sonra Uluç'un yaşadıkları ise aslında başka bir kitaba konu olabilirmiş. Hayatındaki her şeyi geride bırakarak yeni bir hayat kurmak her babayiğidin harcı değil. Bu eylemi (üstelik de başarıyla) gerçekleştirmiş birinin yaşadıklarına tanıklık etmek ise okurun isteğine kalmış.
   Baştan uyarayım : edebi bir haz, akıcı bir kurgu, meraklı hikayeler, göz yaşartan duyarlılıklar peşindeyseniz okumayınız. İstediklerinizi bulamayacaksınız.
   Amma velakin ! roman değil de hayatın kendisini merak ediyorsanız, büyük deprem sizi de bir şekilde etkilediyse, hayatta tükenme aşamasına geldiyseniz ve motivasyona ihtiyacınız varsa yakın durunuz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder