16 Ekim 2012 Salı

"Abraham Lincoln Vampir Avcısı" Rahmetli Özal'da Kurtadamları Hallederdi !..

   Tanıtımıma başlamadan önce kadim bir atalar sözümüzü hatırlatmak istiyorum Yönetmenimiz Timur Bekmambetov'a; "Her hıyarım var diyene tuzlukla koşturma !"...  Sen ki "gündüz ve gece nöbeti"ni çekmiş adamsın, tamam paranın yüzü sıcak ama bari "Aranıyor (wanted)" janrında bişeyler çekseydin iyiydi. Ne bu böyle ! Parasını vereceğiz gel "Turgut Özal Werewolf Slayer" desek gelecek misin ? Neyse bu kadar çemkirme yeter.

   Küçük Abraham'ın annesini vampirler öldürünce içine bir hırs dolar bir hırs dolar ki, yeterli ara gazını aldığında ağaçları tek balta darbesiyle devirir bir genç irisi olur.  Vampir öldürme işini benimser, arada (ne arada bilmiyorum) hukuk da okur. Bakar ki vampir öldürmede para yok, bari başkan olayım da yeşerdiğim kızla kuracağımız yuvada aç biilaç kalmayayım hem lojmanı da güzel der ve sebat eder başkan olur. Başarılı bir vampir avcısının başkan olmasını içine sindiremeyen vampirler ülkenin güneyini komple vampir yaparak iç savaş başlatır. Başkanlık ve vampir avcılığını birarada sürdüremeyip baltasını karısının çeyiz sandığına kilitleyen Abrahamcık ne yapsın ? Mecburen savaşı bitirmek için baltasını sandıktan çıkarır bütün vampirleri öldürür. Yazılar çıkar.
   Konu kısaca bu. Yerseniz. 
   Bu senaryoyu Stanley Kubrick çekse, çekilmez. Timur Bey dağarcığındakileri kullanmış (yok kumaş gibi yırtılan ahşap duvarlar, yok üstüste görsel çağrışım yapan sekansların bileşimi, yok insanoğlundaki ani güç patlamaları vs.) ama gideri yok.
   Şöyle bir önerim olabilir. Komedi olarak ele alınırsa seyredilebilir.
   Son bir şey daha : iyice kanaat getirdim : holivut yaşlandırma makyajını beceremiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder